Ünlü sanatçı Olafur Eliasson’un High Line’daki Panaroma sergisinde yer alan yerleştirmesi, herkesin tasarımına müdahale edebileceği bir kent hayalini gerçekleştiriyor.
Nasıl bir şehirde yaşamak istediğimize bizden çok mimarlar, şehir tasarımcıları, belediyeler yani bizim dışımızdaki herkes karar veriyor. Olafur Eliasson’un High Line’daki The Collectivity Project adındaki interaktif yerleştirmesi ise izleyenlere bu soruyu sormakla kalmıyor, nasıl bir şehirde yaşamak istediklerini legolar ile tasarlama imkanı veriyor.
Olafur Eliasson bu proje için James Corner Field Operations, BIG, David M Schwarz Architects, Diller Scofidio + Renfro, OMA New York, Renzo Piano Building Workshop, Robert A.M. Stern Architects, Selldorf Architects, SHoP ve Steven Holl Architects’i devreye sokmuş. Bu 10 mimarlık şirketi The Collectivity Project için beyaz legolardan binalar inşa etmiş. Fakat yerleştirme burada bitmiyor. Halkın katılımına açık bir şekilde şekilleniyor. The Collectivity Project için tam 2 ton beyaz lego üretilmiş.
High Line’da açılan Panaroma isimli grup sergisinin bir parçası olarak görülebilecek The Collectivity Project’in bir versiyonu ilk kez Olafur Eliasson tarafından 2005’teki Tiran Bienali’nde izleyici ile buluşmuş. Eylül ayına kadar devam edecek olan Panaroma sergisinin sonuçlarını gerçekten merak ediyoruz. Zira New York halkı son derece sevinçli bir halde hayallerindeki New York’un maketinii kolektif bir şekilde inşa etmekle meşgul şu sıralar!