Laxmi Interiors imzasını taşıyan Goose No.25, nostaljik kodlara sahip iç mekân tasarımıyla sıcak ve samımı bir ambiyans sunuyor.
Kuruçeşme’de yer alan Goose No.25, günün her saatinde keyifli anlar geçirebileceğiniz, mevsim sebzeleriyle hazırlanan lezzetli paylaşımlıkların yanı sıra özel kokteyllerin de tadına bakabileceğiniz yeni bir adres. 50 m2 iç mekân, 35 m2 teras alanından oluşan Goose No.25’in tasarımını Laxmi Interiors ekibi gerçekleştirmiş. Ortak bir arkadaşları aracılığıyla mekânın sahipleriyle bir araya geldiğini söyleyen iç Mimar Pınar Hacıraifoğlu, süreci şöyle anlatıyor: “Ortak arkadaşımız beni arayıp bir arkadaşıyla tanıştırmak istediğini, Kuruçeşme’de çok güzel bir projelerinin olduğunu ve Laxmi Interiors ile çalışmayı arzuladıklarını söyledi. Aslında o dönem Laxmi Interiors’ın çok yoğun olduğu bir dönemdi. Hemen projeye başlayabilecek durumda değildik. Buna rağmen bizimle ilerlemek istediklerini belirttiler ve birlikte çalışmaya başladık.” Tasarım süreci yaklaşık üç hafta sürmüş fakat tam uygulamalara geçileceği sırada pandemi başladığı için ortak bir karar alıp yaz ortasına kadar projeyi durdurmuşlar. Temmuz ayında uygulamalara başlayıp Eylül’de kapılarını açmışlar.
Misafirleri evlerinde hissettirecek sıcaklıkta bir tasarım gerçekleştirmiş Pınar Hacıraifoğlu: “Tasarım sürecinde ilham kaynağımız iç mekânda nostaljik tasarımlar, bahçede ise Marakeş esintileri oldu. Goose’un bahçesindeki kiremit rengi duvarlar, desenli seramikler, hasır koltuklar, beyaz ferforje aydınlatmalar ile kendinizi Marakeş’te hissedebilirsiniz. Bitkiler, küp saksılar ve renkler sizi oraya götürecektir. İçeride ise nostaljik dönemlere ışınlanabilirsiniz. Müzikler bile mekânın tasarımı ile bütünleşiyor. 80’ler, 90’lar müziklerini dinlerken, Sedef Gali tarafından tekrardan yorumlanmış tavan çalışmasını izlerken, gözleriniz vitrayların canlılığına ve yarattığı mükemmel renk oyunlarına kayabilir. Konseptimiz bar ağırlıklı olduğu için iç mekâna hâkim ve tamamen mermerden oluşan bir bar konumlandırdık. İşinde çok başarılı olan Osman Baycan’ın önderliğinde yürütülen barın mekânın göz bebeği olması bizim için çok önemliydi. Bardan çıkacak şahane kokteyller için oldukça çekici bir alan yapmamız gerekiyordu.
Mekânın girişi ise bulunduğu apartman gibi yüksek tavanıyla çok dikkat çekici. Biz de bu yüksek tavanın avantajını kullanarak herkesin ilgisini çekecek bir tasarımla karşılama yapmak istedik.” Giriş bölümünde Sedef Gali’nin Rönesans devrinde hissettiren sanat çalışması yer alıyor. Duvarlarda Kosovalı bir sanatçının eserleri var. Vitrayların eşsiz güzelliği ile birleşen hazeran, ceviz kaplamalar, patine mermer ve eskitme pirinç detaylar ile mekân son derece davetkâr.
Hazırlayan ÇİĞDEM HASANOĞLU
Fotoğraf İBRAHİM ÖZBUNAR