Tasarım dünyasında daha hafif ve herkes için erişilebilir malzeme ve yaklaşımların tercih edilmesi ile birlikte; mimarlık da daha katılımcı bir hal almaya başladı. Evet, katılıyorum. Şangay’da geliştirmekte olduğumuz projede de; konut, gastronomi, kültür ve çalışma alanları gibi farklı fonksiyonları bir arada bulunduran eğlenceli ve aktif bir mahalle yaratmak istedik. Renove edeceğimiz binanın önünde sokağın bir uzantısı şeklinde açık bir strüktür tasarladık. Bu açık yapı; galeriler, buluşma alanları ve bir çatı terasını barındırıyor. Benimsediğimiz Açık Kapı’ felsefesi, her zaman kent ve yaşayanlarla iletişimde/bağlantıda olmaya dayalı. Hafif mimarlık anlayışına; kent içerisinde sokağa, mahalleye, komüniteye açık ve bağ kuran tamamen kamusal bir yapı kurgusu üzerinden yaklaşıyoruz. Şangay ve Milano’daki bu projemizde de erişemeye çalıştığımız şey, aslında sürekli seyahat eden ve yer değiştiren insanlar için deneyim üzerine gelişen yaşam alanları tasarlamak.