Mermer bir heykel hayal ettiğimizde birçoğumuzda Yunanistan, İtalya ya da tarihi çok eskilere dayanan bir ülkenin ünlü tanrıları gözümüzde canlanır. Fakat heykeltıraş Matthew Simmonds’ın yeni çalışmasında işler farklı! Çünkü o sanatında bir insan vücudu üzerine çalışmak yerine tarihi binalara yer vermeyi tercih etmiş. İngiltere’de sanat tarihi eğitimi alan daha sonra da taş oymacılığı üzerine uzmanlaşan Simmonds, zaman içinde Westminster Abbey ve Salisbury Katedrali gibi İngiltere’nin birçok tarihi binasının restorasyonunda görev almış. Günümüzde dünyanın birçok yerinde yaratıcı heykel çalışmalarıyla özel koleksiyonlara ve sergilere imza atan sanatçı bu çalışmasında barok bazilikalardan ve eski roman tapınaklarından ilham alarak büyük sert kayaları oymuş ve eski, dini yapılar oluşturmuş. Tasarımların detayına bakacak olursak, Simmonds özellikle binaların kolonlarını ve büyük kubbeleri gerçeğe yakın bir biçimde oluşturmuş. Doğanın ve insanın aklının bir zaferi olan her sanat çalışmasını Simmonds kendine göre şu şekilde belirtiyor; “Mimari doğayla iç içe geçmiştir ve ikisi de zaman içerisinde birbirini etkiler.” Heykeltıraşın daha önceki ilham verici her çalışmasına baktığımızda tarihe dayanan yapılarla harikalar yarattığını söylememiz mümkün.
[imagebrowser id=1694]
