Her bienalde yeni keşiflerle inanılmaz güzellikteki mekânları dönüştürüyoruz. Teknik olarak büyük zorluklar çekiyoruz. Yıllarca kullanılmamış mekânları dönüştürmek, temizlemek, elektrik tesisatını kurmak başlı başına bir mesele. Ama işte bu yeni keşifler işi güzelleştiriyor. Geçen bienalde kullandığımız Alman Karargâhı ve Mor Efrem Manastırı yine iki ana mekânımız. Yanı sıra yeni mekânlar da eklendi. Sanatçılara ve konsepte göre mekân araştırmak en zevkli taraf. Taner Ceylan işini bir kilisede sergilemek istiyordu. Henüz turizme açılmayan bir kilisede sergiledik. Ayrıca yıllardır kullanılmayan bir hamam var bu yıl: Yıldız Hamamı. Sanatçılarımızdan Canan işini bir hamamda sergilemek istiyordu. Benim de ilk kez gördüğüm bu hamamı bulmak, yeniden işler hale getirmek gerçekten sergileme aşamasında en heyecanlı bölüm. Yeni dükkânlar, kahveler, sokaklar. Hikâyeleri olan mekânlarda çalışmak müthiş bir deneyim oluyor.