Son olarak Derya Yücel mimari, felsefi, politik ve estetik mekanlar söylemi ekseninde; coğrafi, fiziksel, zihinsel, algısal, sezgisel ve metaforik anlamda sınırların, sınırsızlıkların, eşiklerin ve hafızanın alanı konularını ele alan sanatçılarla bir dil oluşturuyor. Bienalin hazırlık sürecinde farklı bir fonlama sistemi denendi. Fongogo süreci nasıl işledi? Kitlesel fonlama platformları uzunca bir süredir dünyada ve Türkiye’de yaratıcılığa dayalı projelerin gerçekleştirildiği etkili bir araç haline geldi. 4. Uluslararası Mardin Bienali’nin yapılmasında belirli destekçilerimiz, partnerlerimiz ve dostlarımızın yanında yeni destekler ve dostluklar biriktirmek adına bu mecranın kullanımı efektif olur mu düşüncesiyle yola çıktık. Mardin Bienali’ni, henüz tanımadığımız/bilmediğimiz dostlara açarak, onlarla birlikte nasıl bir düzleme taşıyabileceğimize dair deneyim alanının heyecanını yaşadık. Öte yandan elbette bienaller sonu bilinemez bir fon bulma stratejisi üzerinden kurgulanamaz. Ama gözlemlediğimiz kadarıyla, birçok yaratıcı için bu kitlesel fon alanı, bir projeyi ya da yapıtı gerçekleştirme veya üretme yolunda başarı sağlıyor ya da en azından işleri yoluna koyma yolunda azımsanamayacak bir girdiyi yaratabiliyor. Bizim bu tarz bir kitlesel açılmayı yapmamızda bir amacımız daha vardı: Yaratıcı projelerin bu alanda bilinmedik destekler bulması ve dostluklar yaratma, biriktirme potansiyeli. Mekân seçimleri hangi doğrultuda yapıldı? Biliyorsunuz Mardin bu anlamda çok mekânlı ama mekânsız. Her dükkân, her mekân sanki birer doğal enstalasyon ancak steril bir mekân yok.
