Festivalin bu yılki teması ise “Yol ve Yolculuk”olarak belirlendi. Trenin istasyona girişiyle başlayan sinema ve özellikle de sessiz sinema, daha ilk görüntülerden itibaren seyircileri bir yolculuğa çıkarttı. Modern çağın hız kazanan icatları olan uçak, gemi, araba veya trene her zaman kamera ve sinema da eşlik etti. Teknik anlamda hareketli ve hızlı görüntü demek olan sinema kendisini çağın hızına kaptırarak dünyanın bir ucunda gerçekleşen olayları seyircinin ayağına getirdi. Bu durum modern çağın en önemli özelliklerinden biri olan, dünyaya iletişim aracılığıyla hükmetme arzusunu giderdi ve bireyin bu anlamdaki zaferinin ışıltılı bir yansıması oldu. Uzaklardan gelen bu film kareleri perdede birer ‘atraksiyon’a dönüşürken seyircide uyandırdıkları şaşkınlık, hem de alışılmamış yer ve kültürlere merak, sinemanın gelişmesine katkı sağladı.