Serra Karadeniz, Akdeniz’in sıcaklığını ve samimiyetini hissettiren bir Brunch konseptiyle Kemerburgaz’daki evinde bizi ağırladı. Kendisiyle, yıllar geçse de unutulmayan aile yemeklerini, başından kalkamadığımız sofraları ve anılarımızı canlandıran tarifleri konuştuk.
Uzun yıllar alaylı olarak sürdürdüğü mutfak bilgisini, MSA’da aldığı profesyonel aşçılık ve pastacılık eğitimleriyle pekiştiren Serra Karadeniz’in güler yüzü ve pozitif enerjisi evin her köşesine, hatta hazırladığı masalara bile yansıyor. Sofrada sadece yemeklerin değil, renk ve sunum ile birlikte tüm detayların kalıcı bir etki yarattığını düşünen Karadeniz, “Her şey unutulabilir, ama güzel sofralarda yapılan keyifli sohbetlerin anısı asla silinmez” diyor. Bir çiçek, bir mum veya hep yapılan tariflerin farklı bir sunumunun bile sofraya yenilik katabileceği fikrinden yola çıkan Karadeniz, şu sıralar Instagram’da yakaladığı başarının mutluluğunu yaşıyor.
@serrakaradenizofficial adlı hesabında; bir yandan sofistike yemekleri ve tatlıları detaylı anlatarak, ‘Bunu ben de yaparım’ hissini veriyor. Diğer yandan, günlük mutfak rutininin bir parçası olan pratik çözümleri ve eğlenceli tarifleri paylaşarak, çocuklu ve bol misafirli evlerin ihtiyacı olan fikir ve motivasyonu sağlıyor. “Öğrendiklerimi ve deneyimlerimi aktarabildiğim, ortak ilgi alanlarına sahip insanlarla fikir alışverişi yapabildiğim, gelen sorulara çözüm bulabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum” diyen Karadeniz, ayrıca tasarladığı masa düzenlemeleriyle de takipçilerine ilham veriyor. Özel günlere, bayramlara veya farklı konseptlere uygun tarifler, keyifli videolar ve link’ler paylaşarak, sunumlardaki her şeyi en ince detayına kadar ele alıyor. ‘Serra’nın masaları’ adını verdiği bu temalı paylaşımların ünü o kadar yayılıyor ki, YouTube kanalı konusunda projeler şimdiki gündeminin ilk sıralarında. Serra Karadeniz için hayat, iki köpeği ve üç çocuğuyla oldukça hareketli. Uzun yıllar yurt dışında yaşadıktan sonra, 2014 yılında bu eve taşınan Karadeniz ailesi için dekorasyonda görsellikten ziyade işlevsellik ön planda. Mimar Orkun İndere ile birlikte rahat ve yaşayan bir mekân kurgulanmış. “Çocuklar hızla büyüyor; onlarla geçirdiğimiz her an bizim için değerli. Günün sonunda paylaşmayı seven, hareketli bir aileyiz. Havalar soğuksa, şömine önüne yemekleri hazırlar, oyunlar oynarız veya alt kattaki sinema odasında film ve popcorn günleri yaparız. Bahçede yer alan havuz evi ise, ilkbahar ve yaz aylarında en çok vakit geçirmeyi sevdiğimiz mekândır diyebilirim.” Bizim de konuk olduğumuz havuz evi, uçuşan tülleri, ahşap kirişleri ve romantik sedirleriyle, içine giren herkeste anında sıcak ve samimi bir his yaratıyor. Kendisinden, masa sunumlarından birini ilk önce bizimle paylaşmasını rica ettiğimizde; yazın en sıcak günlerinde, bu konforlu ve havadar mekânda kurduğu brunch sofrasıyla hem bedenimizi hem de ruhumuzu serinletti.
Hazırlayan IŞIL KARAHANOĞLU
Fotoğraf ENİS BERKSOY