Right Angle Studio’nun tasarım anlatısında yeni bir döneme işaret eden bu dubleks daire, geçmişin, bugünün ve geleceğin unsurlarını uyum içinde harmanlayarak, bütüncül bir mekansal deneyim sunuyor.
Dairenin içi, toplantılar ve sohbetler için tasarlanmış minimalist ve dikkat çekmeyen alanlarla donatılmış. Yemek alanında, duvarlara kusursuz bir şekilde entegre edilmiş özel yapım bir sergi rafı bulunuyor. Bu, mekânın düzenini ve ambiyansını uyumlu hale getiriyor.
Açık mutfak düzeni, kökenlerine saygı duruşunda bulunan bar tezgâhı ile dikkat çekiyor. Oturma odasında yer alan kayar dişbudak ağacı perdeler, alanı zarif bir şekilde bölerek huzurlu dış bahçeye göz kırpıyor.
Alt katta yer alan ağaç, yaşamın yolculuğunu ve büyümeyi simgeliyor ve doğayı mekana davet ediyor. Merdivenler de tamamen dönüştürülmüş, iki ahşap temel platform üzerine yerleştirilmiş ve üst kata erişimi iyileştirmek için yeniden yapılandırılmış.
Yukarı katta, yapay bir gökyüzü penceresi mezzanine katını ışıkla doldurarak, önceden karanlık olan atmosferi dönüştürüyor. Bu katın odak noktası ise ışıkla parantez şekline oyulmuş minimalist bir duvar sanatı. Bu sanat eseri, alanı çağdaş bir cazibe ile çerçeveliyor.
Orijinal yapının kavisli hacimlerini koruyan ana odanın yatak başı, süreklilik ve zarafet sunuyor. İnsan yapımı gökyüzü pencereleri banyolara minimalist formlarıyla ışığını yayıyor. Krem ve nötr tonların hakim olduğu palet, mekan boyunca sıcak ve davetkar bir atmosfer yaratıyor.
Her detayıyla zamansız bir zarafet ve modern bir dokunuş sunan bu daire, geçmişten geleceğe uzanan bir tasarım yolculuğunun simgesi.
Fotoğraf: Studio Periphery