Monlab Design’ın özel tasarımlar ve bitkilerle dekore edilmiş aydınlık ofisi, saatlerce vakit geçirip hiç sıkılmayacağız şık endüstiyel stiliyle son derece keyifli.
Damla Berberoğlu, 10 seneye yakın kurumsal firmalarda çalışıp deneyim kazandıktan sonra 2015 yılında hayallerindeki mimarlık ofisini kurmuş. Monlab Design, konut projeleri başta olmak üzere kafe, restoran, şarap evi, ofis, anaokulu, pilates stüdyosu gibi farklı ölçeklerde mimari ve iç mimari projelerin yapıldığı bir tasarım ofisi. Burada konsept danışmanlığı, uygulama işleri, proje geliştirme ve yönetme gibi birçok konuda destek sunuluyor, her mekâna özel tasarlanan mobilyaların imalat sürecinin takibi sağlanıyor. Levent Loft’ta yer alan ofis, 110 m2 iç alan ve 45 m2 teras ile toplam 155 m2’den oluşuyor. Mekân, çalışma ve toplantı alanı olarak iki bölümde kurgulanmış. “Önceden eşimle burada yaşıyorduk, sonrasında ailemiz büyüdükçe artık sığamadığımız için başka eve taşınmak durumunda kaldık. Kısa bir dönem için burayı ofis olarak deneyimlemek istedim ve memnun kaldım. Her ihtiyacımı karşılayan bir yapı içerisinde olmak beni çok mutlu etti ve bu şekilde ofisimin Levent Loft’ta olmasına karar verdim” yanıtını alıyoruz Damla Berberoğlu’ndan neden Levent Loft’ta çalışmayı tercih ettiğini sorduğumuzda.
Şu an numune ve toplantı odası olarak kullanılan alan, aslında önceden bir ebeveyn yatak odası ve giyinme odasıymış. Duvar ve mobilyaları kaldırıp bu bölümü ana alan ile ilişkilendirmişler ve daha ferah bir yer elde etmişler. Bunun dışında çok da fazla değişiklik yapmadan mevcut halini kendi tasarımlarıyla kuvvetlendirmişler. Çalışma köşeleri, ekibiyle beraber çalışmaktan keyif alan mimarın odalarda değil, açık ortamda hep beraber çalışma isteğine göre şekillenmiş. Ofisteki bütün mobilyalar, mimarlık ofisi tarafından tasarlanıp, ürettirilmiş.
“Monlab Design olarak özellikle yaptığımız projelerde kullanabileceğimiz birçok sevdiğimiz markanın satışını da gerçekleştiriyoruz. Bunlardan bazıları; Evist, Happy Folks, Semamiks, Assouline, Voluspa. Aynı zamanda özellikle yurt dışı seyahatlerinden beğendiğimiz özel parçaları da dönem dönem getirip satışını yapıyoruz” diyor mimar. Ofisin en avantajlı yönünü sorduğumuzda, “Öncelikle bir ofisin toplu taşıma araçlarına yakın lokasyonda olması çok kritik. Burası birçok toplu taşıma aracının göbeğinde olması sebebiyle bize gerçekten çok zaman kazandırıyor. Rezidansın içerisindeki misafir otoparkı gelen müşterilerime rahatlık sağlıyor, park sorunu ile uğraşmıyorlar. Yüksek tavan olması, dışarıya tamamen cam doğramalardan bakmak ve gün ışığını içeri almak hepimizi çalışırken olumlu etkiliyor” yanıtını alıyoruz.
Çalışma alanlarında ışığın çok önemli olduğunu, yüksek tavan ve komple cam doğramaların avantaj sağladığını, bir mimarlık&tasarım ofisinin malzeme çeşitliliği bakımından zengin ve alternatiflerinin fazla olması gerektiğini belirtiyor Damla Berberoğlu ve ekliyor: “Ofisimizi yeni çıkan ürünleri takip ederek güncelliyoruz. Dokunduğumuz her projede canlı bitkiler ile oraya yaşanmışlık katmayı çok seviyoruz ve yeşillikler içerisinde çalışıyoruz.”
Son olarak bu keyifli ofiste bir günlerinin nasıl geçtiğini soruyoruz: “Genellikle bir önceki günden sonrakini muhakkak programlıyoruz ve sabahtan herkesin nerede olacağı belli oluyor. Aynı anda birden fazla proje takibimiz olduğu için programlamayı doğru yapmak bizim için çok önemli. Sabah ofise geldiğimde ekip genellikle ellerinde sorular ile beni bekliyor oluyor. Önce onlarla hızlı ufak bir toplantı yapıyoruz. Sonrasında günün ilk kahvesini içerken telefon konuşmalarını bitiriyorum ve şantiye resimlerini takip ediyorum. Varsa müşteri toplantısı için hazırlık yapıyoruz, yok ise şantiye turuna çıkıyor, kalan zamanımıza göre malzeme seçimlerini yapıp ofise geri dönüyoruz” diyor.