Mevsimlerden bağımsız olarak doğaya zaman ayıran, doğayla bütünleşik yaşamayı benimseyen herkesin hislerine tercüman bir dekorasyon trendi: Friluftsliv. Ciğerlerinize temiz bir nefes alın ve bu yeni dekorasyon felsefesini konuşalım.

Friluftsliv, Norveççe’de “Açık hava yaşamı” anlamına geliyor. Hemen her akılcı ve ruha iyi gelen yaşam felsefeleri gibi bu felsefe de İskandinavya’dan dünyaya yayılıyor. Çoğunlukla kapalı ve bulutlu havalara inat her daim bir iç huzura sahip, keyifli ve anın farkında olan insanların coğrafyası İskandinavya, dekorasyona ilham vermeye devam ediyor. İlk olarak Norveçli yazar ve şair Henrik Ibsen’ın 1859 yılında yazdığı “On the Heights” isimli şiirinde kullanılan friluftsliv kelimesi, açık havada serbest bir yaşamı tanımlıyor. Norveçli bu kavram,

İskandinav kültüründe yüzünü hem kültürel hem felsefi anlamda doğaya dönmeyi benimsiyor. Aslında tam bir cümle ya da birkaç kelimeyle tanımlanamayan kelimeyi, farklı örneklerle ya da anlarla kullanabilmek mümkün. Örneğin sakin bir pazar sabahında, baharın habercisi çiğ taneleriyle ıslanmış bir orman yolunda yürümek friluftsliv felsefesine ait. Ya da bir nehir kenarında çimlere uzanıp geçip giden bulutları izlemek… Ana temayı açık hava ve temiz havanın oluşturduğu kesin. Mevsim ya da günün saatlerinden özgürleşen bir yerde, doğanın kucağındaki saf anların toplamı adeta. Norveçliler, ailenin en küçük üyelerini okul yıllarının da öncesinde bu felsefeyle doğanın içinde rutinlere yöneltiyor. Doğayla bağlantında olmayı benimseyen friluftsliv, farkındalık ve dinginliğin de harika bir yolu! Diğer yandan anda olabilmenin, acelesiz ve kendinden emin doğayla bağlantıya geçebilmenin ipuçlarını da barındırıyor.

Yazarken bile oldukça sakinleştiren bu felsefeyi yaşam alanlarımızda uygulayabilmeyi konuşmak istiyorum biraz da. Günlük işlerin koşturmacası içinde bir Norveçli kadar vakit bulamadığımız açık havada olma rutinlerini iç mekânlarımızda yaşatabiliriz elbette. Akla diğer İskandinav felsefelerini getiren friluftsliv, aslında hepsiyle bir bütün halinde. Çünkü her biri, içinde yaşadığımız gezegene uyumlu canlılar olduğumuzu unutmamamızı söylüyor aslında. Açık havada olma felsefesini iç mekânları uyandıran ve kötü, ani enerjilerden özgürleştiren bir çözüm olarak da görmek mümkün. Bu iyi ve sakin enerjiyle neler yapabileceğimize bir bakalım. İlk adımımız iç mekânımızda doğaya ait, doğayla ilişiği olan ve doğayla uyumlu malzemeler kullanmak olsun. Örneğin ahşaplar, mermerler, hasır ve seramikler, porselenler, doğal dokulu tekstiller… Mümkün olduğu ölçüde tamamen organik seçimlere yönelen bir bakış açısına ihtiyacımız var tam da bu kısımda. Sanki doğanın eşsiz dengesini evimizde de devam ettiriyormuş hissiyle elbette bitkilerin büyüleyici dünyasına da dalmamızı öğütlüyor.
Biyofilik tasarımla da oldukça uyumlu olan friluftsliv, büyük, canlı ve güçlü yeşil yapraklı bitkileri yaşam alanlarımıza dengeli bir şekilde yaymayı da gerektiriyor. Elbette mutlaka açık havada dolaşmak rutinlerimiz arasında olmalı, fakat olmadığı durumlarda doğaya ait olduğumuzu bize hatırlatan dokunuşlar çok kıymetli hale geliyor. Diğer bir öneri ise yaşam alanlarımızın dış mekânlarını oyuna dahil etmek olacak. Varsa teras, veranda ya da balkonlar için mutlaka mevsimlerden bağımsız kullanım alanları oluşturmakta fayda var. Yani kışın kalın bir koltuk şalıyla kahvenizi içebileceğiniz bir balkon tasarlamalısınız.

Evin dış alanları sadece güzel havalarda aklınıza gelmemeli. Hem bu açık hava alanları hem de iç alanları sık sık ve bolca havalandırıp, mekânınızı temiz havayla doldurmayı rutinlerinize eklemelisiniz. Aksesuar seçimlerinizde yine doğal dokunuşlara gönderme yapan desen ya da formları tercih edebilirsiniz. Örneğin çam ağacı formlu bir şamdan ya da yaprak formlu bir meyve kâsesi… Friluftsliv, doğada gezip dolaşmanın dinginliği ve farkındalığıyla stresi uzak tutan bir felsefe. Aynı yöntemle sadece huzur ve dinginliğin hâkim olduğu bir yaşam alanı tasarlamak için pek de uçuk detaylara ihtiyacımız olmadığını da fısıldıyor kulağımıza.
Hazırlayan: Gökçe Karaman Önemci
Fotoğraf: H&M Home
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>İskandinav Stilini Yaşam Alanınıza Taşıyın
İlgili Yazılar:
İskandinav Tarzı Dekorasyon: Minimalist ve İşlevsel Bir Estetik