Emre ve Zeynep Rende kimdir?
Abi-Kardeşiz. Zeynep 2007’de Central St Martins School of Art and Design’dan mezun olduktan sonra, önce Londra sonra Doha ve son olarak Paris’te obje ve ürün tasarımcısı olarak çalıştı. Ben de diplomasi yüksek lisansı sonrası son 8 yıldır haber yapımcılığı, haber editörlüğü ve freelance fotoğrafçılık yapıyorum. Türkiye’ye dönmeden önce Kenya’da yaşıyordum. 2015’in başında “Hadi biz yurda dönelim artık” dedik ve İstanbul’a döndük. “Döndük” diyorum ama Ankaralı olduğumuz için “geldik” daha doğru tabii.
Kullanıcı 3rd Culture’da ne gibi ürünlerle karşılaşacak?
Kendi tasarımımız olan koltuklar, sehpalar ve pufların yanı sıra bakımdan geçirip tekrar hayata döndürdüğümüz vintage mobilyalar bulabilirsiniz. Farklı boylarda kırlent ve aydınlatmalar dışında, makyaj çantaları, totebag’ler ve el dokuma ipeğinden şallar da var bu ilk koleksiyonumuzda.
Afrika tekstillerine olan ilginizin kaynağı nedir?
Afrika tekstili bizi etkisi altına 2008’de beraber çıktığımız bir Afrika yolculuğunda aldı. O günden beri biraz şuradan biraz buradan topluyoruz bu kumaşları. Renklerin enerjisini ve tasarıma kattığı dinamizm bizi çok etkiliyor. Bu kumaşların kıtalar arası 200 yıllık tarihinden günümüzdeki modern kullanımlarına kadar her yönünü çok ilginç buluyoruz.
Üretimi nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Kendi atölyeniz mi var?Henüz kendi atölyemiz yok. Beyoğlu’nun terzileri, cilacıları, marangozları, döşemecileri, kısacası yetenekli ustaları ile bire bir çalışıyoruz.
3rd Culture’ın mekândan bahseder misiniz? Ne zamandan beri buradasınız ve her şey nasıl gidiyor?
Mağazamız tasarım ve dekorasyon adına çok ilginç şeylerin olduğu Tom Tom mahallesi ile Cihangir’i birbirine bağlayan Çukurcuma Caddesi üzerinde. Komşularımız arasında Masumiyet Müzesi, Hamamhane, Cuma Café ve biraz ilerimizde Hamm, Tartar, Çiçek Işleri var. Mahallemizin dokusu bize çok ilham veriyor. Konsolosluklar, hamamlar ve butik otellerin yoğun olduğu bir bölgede olduğumuz için mağazaya bazen günde 20 ayrı uyruktan insan girebiliyor.
