1970’lerde satışa çıktığında zamanın ötesinde bulunan Pacha, günümüzde GUBI ile yaşam alanlarının bir parçası olmaya devam ediyor. Beyaz bulutları andıran koltuklar, az yer kaplayarak üst düzey konfor sunmalarıyla ün yapıyor.
#1 Koleksiyonerlerin Tasarımcısı
Modern ve rahat tasarımlarıyla ünlenen koltukların hikâyesi, 1927 yılında Fransa’da doğan Pierre Paulin’e dayanıyor. Yaratıcı ve sanatkâr bir aileden gelen Paulin, seramik ve ardından taş oymacılığı eğitimi alarak heykeltıraş olma hayali kurarken, kolundaki bir sinirin hasar görmesi sonucu, ona büyük başarı getiren mobilya tasarımına yöneliyor.
#2 Bulutların Üzerinde
Pacha, tasarımcının ergonomik tutarlılık ve zanaata olan tutkusu sayesinde, vadettiği konforu tam manasıyla sunuyor. Modüler yapısı ise, koltukların birbirine bağlanarak farklı uzunluklarda kanepelere dönüştürülmesine olanak veriyor. Öte yandan, istenilen tarafa kolayca takılabilen kolçakları ile döner taban özellikleri de işlevsel tasarımını pekiştiriyor.
#3 Konfora Adanan Zanaat
Hayatının sonuna kadar sakin ve rahat bir yaşam anlayışını benimseyen Paulin, tasarım anlayışında da bunu öne çıkaran ürünler ortaya koyuyor. Ünlü Mushroom (1959), Tongue (1963) ve Ribbon (1966) gibi heykelsi duruşlarının yanı sıra oturanların içine rahatça gömülebileceği sandalye tasarımlarının ardından, 1975 yılında Pacha Lounge Chair’i sunarak, konforu en üst noktaya taşıyor. Paulin; yuvarlak, yumuşak ve yere yakın koltuklar ile bulutlarda oturuyormuş hissi vermek istediğini söylüyor.
Hazırlayan: IŞIL KARAHANOĞLU
