Güney Fransa’da Humbert&Poyet imzalı sıra dışı bir bağ evine davetlisiniz. Ultimate Provence, geleneksel yaşam kodlarının çağdaş bakış açısıyla yorumlandığı büyüleyici bir mekân.
Emil Humbert ve Christophe Poyet tarafından 2008’de kurulan Humbert&Poyet, Monako merkezli bir tasarım stüdyosu. Ağırlıklı olarak konut ve konaklama projelerine imza atıyorlar fakat ışıltılı çizgileriyle sükse yaratan bazı showroom ve restoranların tasarımında da onların adına rastlıyoruz. Aynı zamanda sıkı birer moda tutkunu da olan ikili, sürekli güncelledikleri fakat 50’li yılların sofistike lüks anlayışına her durumda referans verdikleri stilleriyle 10 yıl gibi kısa bir sürede dünya çapında tanınır hale geldi ve yakın zamanda da adeta 10. yıllarını taçlandırmak için Ultimate Provence’ın tasarımını gerçekleştirdi. Ressamların, şairlerin ve âşıkların diyarında yer alan bağ evini, mükemmellik ve şıklığın iç içe geçmiş şekli olarak tanımlayabiliriz. Bütün dünyayı arkanızda bırakmak ve üzüm bağlarının ortasında hayallere dalmak istiyorsanız eğer ziyaret edilecekler listenizin ön sıralarına Ultimate Provence’ı koymalısınız çünkü burası aslında 38 odası ve ayrıca apart daireleri bulunan şahane bir konuk evi.
Saint-Tropez yakınlarındaki Ultimate Provence’ın üzüm bağları manzaralarına bakan dış mekânlarında günün her vakti keyifli anlara tanıklık etmek mümkün. Restoran, okuma odası, şarap mahzeni gibi ortak kullanım alanları adeta 50’li yıllarda geçen bir dönem filmi dekorunu andıran stil sahibi kurgularıyla çok havalı. Otelin giriş bölümünün duvarlarında dev fıçılarla karşılaşıyoruz. Manzaranın çerçevesiymiş gibi görünen metal çerçeveli cam kapı ve beton zemin endüstriyel bir hava katmış.
En iyi üzüm bağlarının yer aldığı Provence’ta ve bu otelde tahmin edebileceğiniz üzere Fransa’nın kalite konusunda en ufak şüphe yaratmayan şaraplarını tadabilirsiniz. Ve gerçekten bütün bu deneyimlerin fonunda muhteşem bir coğrafya ve stil sahibi mekânlar olacak. Geleneksel bağ evi mimarisini güncel bir bakış açısıyla yorumlayıp, özgün bir deneyim alanı olarak Provence meraklılarına armağan eden Humbert&Poyet, ham ve çağdaş malzemeleri müthiş bir uyum içerisinde yan yana getirirken coğrafyayı kutsuyor ve kendi tasarım yolculuklarında da yeni bir boyuta geçtiklerini gösteriyorlar.
İç ve dış mekânlarda bütünlüklü bir dekorasyon anlayışı benimsenmiş. Yalın formlara sahip dış mekân mobilyaları doğal döşemelerle kaplanmış. Burası, Provence’ın yeşil bitki örtüsünün içinde ve mavi gökyüzünün altında sanki cennetten bir köşe gibi.
Ultimate Provence’ı her anlamda Humbert&Poyet’nin ustalık işi olarak tanımlamak mümkün. Metropoliten çizgiler ve sıcak tonlardaki aydınlatmalar, yaşam alanlarında son derece davetkâr bir ambiyansa vesile olmuş. Ege mavisine boyanmış duvarlar pirinç aplikleri ve aydınlatmaları yüceltirken renkler ve malzemeler arasında göz alıcı bir zıtlık oluşturuyor. Humbert&Poyet iç mekân tasarımında ilhamı Güney Fransa’nın peyzajından almış. Olgunlaştırılmış meşe, pirinç malzemeler, kadife dokular ve adaçayıyla sepya tonları başrolde. Yoğun mavi içerisinde uyumla bir arada duran renkler verimli bölge toprağınının katmanlarını, lavanta tarlalarını ve yeşil üzüm bağlarını içeriye taşıyor.
Otelin The Cellar isimli barı kalabalık gruplar için ideal. Cellar, şarap tadımını en üst düzeyde konfor ve eğlenceye dönüştürmek üzere tasarlanmış.
Odaların rahat ve şık atmosferi coğrafyanın renklerini yansıtan özel tasarım mobilyalar kullanılarak oluşturulmuş. Üzüm yeşili duvarın önündeki 50’li yıllardan ilham alınarak tasarlanan hareketli yatak başlığı ilk bakışta dikkat çekiyor. Yine aynı dönemin ruhunu yansıtan pirinç detaylı aydınlatmalar ışıltı katıyor.
Hazırlayan ÇİĞDEM HASANOĞLU
Fotoğraf FRANCIS AMIAND
