Hazırlayan: Akgün Akdil
Mutfak tasarımında yavaş yaşam, teknoloji ve sürdürülebilirliğin ön plana çıktığı Eurocucina ve Technology For the Kitchen fuarları sektörün en iyilerinin sunulduğu şık ve fonksiyonel tasarım önerileriyle beğeni topladı.
Salone del Mobile Milano çerçevesinde gerçekleşen EuroCucina’nın bu yıl 23. yıl dönümüydü. 81 markanın katıldığı fuar, mutfakla ilgili tüm parametrelerin bir arada sunulduğu bir tasarım platformu. Mutfaklar sadece mekân olarak değil, aynı zamanda içinde gerçekleşen tüm etkinlikler ile bir araya gelmeye ve paylaşmaya davet eden yerler aslında. İnsanların, ilişkilerin, zamanın ve ritmin yavaş ve umutla hayatımızdaki önemini kabul eden mekânlar…
Dolayısıyla mutfak tasarımı da dinamik, akışkan ve hibrit alanlar ve çağdaş yaşamın çok işlevli ifadeleri olarak karşımıza çıkıyor. Markaların bu yönde izlediği yol mutfak tasarımının dilini modernize etmek, bu alanla ilişkili kullanımları ve ritüelleri düşünmek, son birkaç yılda hâkim olan yeni rutinleri kucaklamak ve değerlendirmek, topluluk ve aidiyet duygusunu pekiştirmek yönünde. Bu nedenle mutfaklar, geleneği pekiştirirken yeni değerlere ve yaşam tarzlarına açık, dolayısıyla yeni anılar, alışkanlıklar ve duygular yaratan mekânlar olarak da görülüyor. Oturma odasının bir uzantısı olarak tasarlanan mutfaklarda adalar hâlâ mutfağın nefes alan çekirdeği. Şarap dolapları, kiler, ev seraları, ihtiyaca göre çamaşır yıkama ve kurutma kolonları da mutfağa eklenen birimler arasında. Elektrikli cihazları, dolapları, kileri, lavabo ve muslukları gizleyen katlanır ve gömme mutfaklar geri dönüyor.
Bu yıl Eurocucina’da hem malzemelerin hem de performansın çok yönlülüğü, pratikliği ve kalitesiyle birleşen, hem taşınabilir hem de taşınabilir olmayan pek çok dış mekân mutfak çözümü de vardı. Covid ile birlikte önemi artan bahçeler, balkonlar, teraslar için üretilen bu mutfaklar büyükten küçüğe her mekân için farklı çözümler sunuyor. Demir, ahşap ve taş gibi eski malzemeler de geri dönüyor. Renk tonları ise genellikle yemek pişirmede en sık kullanılan baharatları anımsatan adaçayı, biberiye, lavanta, safran ve fesleğenin yumuşak tonlarını. Geçen yıl Super Salone’de mutfak adasına dahil ettiği limon ağacı ile kalbimizi çalan Oasi bu yılki edisyonda yeni versiyonuyla karşımıza çıktı. Stefano Boeri’nin Aran Cucine için tasarladığı Oasi mutfağın çıkış noktası insan ve doğa arasındaki bağı mantrası haline getirerek daha iyi yaşamak için yavaşlamak, kendimizle ve başkalarıyla keyifle paylaşımcı bir uyum içinde olmak. Duvara monte edilen bir bitki alanının olduğu Oasi’nin yeni versiyonu mutfakta süs bitkisi, aromatik bitkiler yetiştirebileceğiniz işlevsel bir bölüme sahip.
Giuseppe Bavuso’nun Ernestomeda için tasarladığı Sign ise diğer ev mekânlarıyla bir araya gelmek için açılan, yaşam alanının bir uzantısı ve evin merkezi görünümünde. Tüm bu göz alıcı mutfakların tamamlayıcısı olan teknolojik birimlerin sunulduğu FTK fuarında, teknoloji artık daha da sorumlu ve esnek, sezgisel, erişilebilir ve hayatımıza kolayca entegre edilebilir bir faktör olarak mutfak tasarımında yerini alıyor. Buharlı fırınlar, beslenme açısından en iyi ve en dengeli pişirme programlarını otomatik olarak seçen fırınlar, düşük tüketim ve daha kısa program sunan uzaktan kumandalı bulaşık makineleri öne çıkan ürünler arasında yer alıyor.