İmza attığınız projelerin farklılaşmasını sağlayan
kriterler nelerdir?
Her proje üç kriter ile başlıyor: Müşterinin istekleri, çalışmanın sürdürüleceği alan ve evin mimarisi. Bu üç kriter sayesinde her proje birbirinden farklı oluyor. Bunu çok seviyorum çünkü benim her seferinde yeni ve yaratıcı şeyler yapmamı ve kendi sınırlarımı zorlamamı sağlıyor.
Nelerden ilham alıyorsunuz?
Tarih, sanat, tasarım, doğa, moda ve müzikten ilham alıyorum. Sürekli bu konularda okuyup kendimi besliyorum. Her zaman kendime söylediğim bir şey var: “92 yaşına geldiğimde çok iyi bir tasarımcı olacağım!”
Mekânı tasarlarken zorlandığınız noktalar oluyor mu?
Tasarım tamamen problem çözmek ile ilgilidir. Problemin üstünde yeterince uğraşırsanız, yeni fikirler üretirseniz, farklı açılardan bakarsanız ve çevrenizdeki insanlara danışırsanız o problemi çözersiniz. Evet, bazen zorlanıyorum ama bu yüzden de bir takımım var. Jamie Bush + Co’da her şey takım işi. Yaşadığınız şehir olan Los Angeles işinizi nasıl etkiliyor? Los Angeles’ta 24 senedir yaşıyorum ve bu şehrin bir kasabadan nasıl bir metropole dönüştüğüne şahit oldum. Şu an Los Angeles sanat, kültür, teknoloji ve tasarımın ana adresi. Dünyanın her tarafından insanlar bu şehre taşınarak gerçek anlamda bir “LA hayat biçimi” yarattılar. Şehir böyle köklenip büyürken ben de bu yola dâhil oldum ve bu değişimin bir parçası olduğum için de kendimi çok şanslı hissediyorum.
