Ana SayfaHayatın İçindenLondra’da yaratıcı bir Türk

Londra’da yaratıcı bir Türk

Londra’dan bir Türk misafirimiz var bu ay. Genç iç mimar Enis Karavil, yaşadığı dönem İngiltere topraklarına kazandırdığı modern, sade ve etkileyici bir iç mimari çalışmayla karşımızda.

Hazırlayan Seda TÜREN

Enis Karavil ile yollarımız “tesadüfler” eseri kesişiyor. O, Londra’dan yeni dönmüş, genç, yetenekli bir iç mimar olarak henüz Türkiye’de pek tanınmıyor ama hiçbir şey için geç değil, öyle değil mi? Bizim de bir nevi misyonumuz yeni cevherleri keşfedip tanıtmak, destek olmak. Takipte kalıp gelecekteki işleriyle gururlanmaksa yanımıza kâr… Enis, Boston’da Bentley Üniversitesi’nde aldığı işletme eğitimini, Londra’daki Inchbald School of Design’da iç mimari eğitimiyle süslemiş; Victoria & Albert Museum’da ve London Design Festival’da enstalasyonlar üzerinde çalışmış. Ardından da çeşitli iç mimarların projelerinde freelance olarak yer almış. Üstünden henüz atamadığı (ki atmasını da dilemiyoruz kesinlikle) Britanya stili ve bakışını ülkesine taşıyıp burada yaratmaya devam etmek istemiş, şimdilik… Tek başına bitirdiği bir projesini ilk kez bizimle dergi dünyasına açan Enis, bu paylaşımda Londra’da yaptığı evin detaylarını aktarıyor. Modern, iddianın sade çizgilerle vurgulandığı bu genç evi anlatıyor.

Neden Londra’yı terk ettin?

Londra’yı terk etmedim, İstanbul’da yaşamak istediğime karar verdim sadece.

Bu projenin başlangıç hikâyesi nedir?

Freelance çalışmaya devam ederken kendim için bir yerler alıp renove edersem bunların ileride güzel birer yatırım olarak bana geri dönebileceklerine inandım. Bu daire işte o projenin ilki oldu.

Peki, nasıl ilerledi bu iş? Tercihlerini nasıl yaptın? Bir konsept belirlemiş miydin?

Tipik Londra mimarisinin özelliklerini taşıyan bir ev olması beni heyecanlandırdı. Sonucun, yaşanmışlığı yansıtmasını istedim. Tam bir konsept belirlememiş olmama rağmen evi gördükten sonra kafamda ister istemez bir resim oluştu.

Kim için, kaç kişilik ve nasıl bir kurguda planlandı bu proje?

İki çiftin rahatça kalabileceği, şehirdeki bir hafta sonu evi olarak kurguladım.

Binanın tarihi hakkında bildiğiniz bir şeyler var mı?

Notting Hill’deki dairenin yüksek tavanları, uzun bir terası ve yuvarlak camları, Victoria zamanının çizgilerini yansıtıyor. İnşaat 1900’lere yakın bir tarihte tamamlanmış.

Bu bölgenin özellikleri, avantajları ve dezavantajları neler?

Notting Hill, cumartesi günleri gerçekleşen Portobello antika pazarıyla meşhur. Onun dışında kendine has kafeleri, dükkânları ve lokal hayatı ile de çok keyifli.

Nasıl malzemeler tercih ettin ve neden?

Birbirleriyle kontrast yaratabilen, doğal ama karakterli malzemeler kullanmayı seçtim. Malzemelerin dokusu ve dominant renklerden uzak olması dikkat ettiğim noktalardı.

Ne kadar sürdü proje ve uygulama?

Projeyi çizdikten sonra gerekli izinlerin alınması en uzun zaman alan aşamaydı. Evin çok eski olması beni hemen her şeyi değiştirmeye itti. İşler planladığım gibi gitti, uygulama toplam üç ay sürdü.

Dekorasyon için nasıl bir çalışma yürüttün?

Dairenin gözü yormaması ve renklerin uyumu önemliydi. Esas alanları sakin, mobilyaları da sade tutup detaylarla oynayarak sürekli olarak güncellenebilecek bir alan yaratmayı amaçladım.

Bu eve ait belirgin bir stil var mı sence?

Evde sade bir abartı var, bu da benim çok hoşuma gidiyor. Bazı alanların boş bırakılmış olması eve gizem katarken, yaşanacaklara ve ekleneceklere de alan kalıyor.

[imagebrowser id=1545]

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR