Güney’in kapitalist başkenti Saigon (Ho Chi Minh City)’un aksine Hanoi City, emekçi ve gururlu Vietnamlıları, yerel motifleri, dillere destan Vietnam el sanatlarını ve dünyanın 7 harikasından biri olan Ha Long körfezi ile kelimenin tam anlamı ile büyüleyici.
Pilotumuzun Hanoi’ye doğru alçalmaya başlıyoruz anonsu ile gözlerimi açıyorum. İlk kez bir yolculukta, hem de ekonomi uçtuğum halde mışıl mışıl uyudum. ¨Şimdi jet lag benden korksun¨ diye geçiriyorum içimden. Az sonra Vietnam’dayım. Gitmek için yıllarca totemler yaptığım, fotoğraflarına baktığım, dijital uydu haritalarından neredeyse her bölgesini karış karış ezberlediğim Vietnam’da. İlk durağım; hala bozulmadan duran, sosyalist düzenini tüm dünyaya karşın koruyan ama bunun yanı sıra sanatla, sokak yemekleriyle ve ürkek insanlarıyla, rengârenk tapınakları ile başımı döndüren Hanoi City.
MOTOSIKLETI SEVDIREN YA DA NEFRET ETTIREN ŞEHIR
Hem Hanoi hem de Güney’in başkenti Saigon’da (evet ben de birçok Vietnamlı yerine Güney’in başkenti Ho Chi Minh City’ye eski ismi Saigon’la hitap etmeyi tercih ediyorum) motosiklet sayısı, otomobil sayısının tam beş katı. Yani şehirde her gün bir milyon motorlu taşıtın trafiğe çıktığını kabul edersek, tam 5 milyon motosikletli insan da sabahın erken saatlerinden itibaren motorunun tepesinde yollara düşüyor. Bu durum ilk gün; enteresan fotoğraflar çekmenize (motor üzerinde halıcı ya da kavun taşıyan adam, işe giden döpiyesli topuklu ayakkabılı bankacı kız vs.) yol açsa da ilerleyen gülerde karşıdan karşıya geçme stresi ile bünyede ciddi gerginlikler yaratabiliyor. Bu gerginlik, şehrin ¨moto-taksis¨ ismi verilen motorlu taksilerini kullanmaya başladığınızda ise size hem eğlence hem de zamandan tasarruf imkânı kazandırıyor. Korkmayın, sürücüler trafik kurallarına son derece saygılı.
HANOI’DE NERELERE GIDELIM?
Hanoi’de dolaşırken, ihmal etmemeniz gereken en önemli mahalle, Eski Quarter bölgesi ve Hoan Kiem Gölü (Lake of the Returned Sword) ve civarı. Eski Quarter’da sokak kültürü atmosferi, kaldırımlardan yükselen kokular, aralara açılmış üçüncü nesil kahve dükkânları, antikacılar, saatçiler, kumaşçılar tam bir cümbüş. Eski Quarter sokaklarına kurulan gece pazarlarının en ünlüleri ise Old Quarter Night Market, Hong Mai Naight Market ve Thanh Xuan Night Market.
GÜNE YUMURTA KAHVESI ILE BAŞLAYIN
Sabahın en erken saatinde vuruyorum kendimi yollara. İlk hedefim tarihi merkezin kıyısında, Hoan Kiem Gölü’nün karşısında yer alan ve enteresan bir tarihi bina olan Ca Phe Pho Co’nun beşinci katındaki seyir terasına çıkmak ve yumurta kahvesi içmek. Korkmayın; ismini sert kahvenin üzerine oturtulan kremadan alıyor.
THANG LONG KÜLTÜR PARKI’NI KEŞFEDIN
Sırada Thang Long Kültür Parkı var. Kentin kalbindeki bu dönümlerce yeşil alan, sizi ülkenin geçmişine doğru bir yolculuğa çıkaracak. İçindeki kale 11. yüzyılda Hanoi’nin başkent olması anısına yapılmış ve Unesco Dünya Mirası listesine alınmış. Aynı zamanda Vietnam’ın en sevilen lideri, Vietnam bağımsızlık hareketinin lideri Ho Chi Minh’in yaşadığı sarı renkli mütevazı rezidansı mutlaka ziyaret edin. Ho Chi Minh o kadar seviliyor ki 7’den 70’e tüm Vietnamlılar Ho Chi Minh’i ¨Ho Amca¨ olarak anıyor. Gerçek mumyasının sergilendiği mozolesi de yine bu alan içinde.
SOKAK YEMEĞI CANDIR
Hanoi, sokak arası lezzet tutkunları için tam bir mabet. Pirinçten spagetti, naneli karamelize edilmiş soğan, yengeç mantılı çorba, özel terbiye edilmiş ızgara etler, karabiberle terbiye edildikten sonra wok tavada pişirilmiş yılanbalığı gibi sıra dışı lezzetler sizi bekliyor. Bir başka gizli keşif noktası iase Chau yerel pazarı. Her köşe başında satılan taze bambu, turp ya da şeker kamışını denemeden sakın dönmeyin.
SANATA DA BEKLERIZ
Hanoi’nin genç sanatçıları, yeni akım sanat galerilerinde sizi bekliyor. Bunlardan biri Manzi. Kurucusu bilişim uzmanı bir avukat. İki katlı bir villadan oluşan galerinin minik bir de kafesi var.Sanata doyuracak bir başka adres ise Vietnam Güzel Sanatlar Müzesi. Vietnam’ın eşsiz etnik hazineleri, Vietnam tarihine eşsiz bir bakış açısı getirmenizi sağlayacak.
AKŞAM YEMEĞI IÇIN EN IYI SEÇENEKLER
Sıvası kazınmış tuğla duvarlar, deri kanepeler, endüstriyel çelik şarap kavı ve bambu balkonu ile Pots’n Pans Hanoi’nin en zarif restoranlarından biri. Avusturalya ve Vietnam mutfağını karıştıran hoş bir sentez sunuyor. Bir diğer seçenek ise kentin kalbindeki kırmızı köprülü muhteşem Hoan Kiem Gölü’ne bakan çok özel bir Vietnam restoranı Cau Go. Genç İspanyol işletmecisi ve cana yakın ama mesafeli servis ekibi mutlu ayrılmanız için elinden geleni yapıyor.Hem manzarası, hem atmosferi hem de mutfağı ile çok başarılı.
NEREDE KALALIM? ESKI HANOI’DE
Otelimi her zamanki gibi modern şehrin değil, Old Town diye geçen eski çarşıların olduğu bölgenin yakınında seçiyorum.Sunway isimli otelim, temiz, güvenli, gitmek istediğim pek çok yere yürüme mesafesinde olan Hai Ba Trung semtinde. 1 gecelikoda fiyatı, bahar aylarında 300 liradan başlıyor (2 kişilik oda + kahvaltı) Otel dışında aynı semtte, ev kiralama sitelerinden oda ya da daire kiralama seçeneği de mevcut. Yapmanız gereken iyi araştırmak.
MUCIZENIN DIĞER ADI; HA LONG KÖRFEZI
Hayatım boyunca unutmam. Nereye gidersem gideyim; neyaparsam yapayım efsanevi Ha Long Bay’de geçirdiğim o bir geceyi asla hafızamdan çıkaramam. Neden mi?Hangi kelime Halong Bay’ın doğa mucizesini doğru anlatır; belki de hepsi yetersiz.3.000’e yakın inanılmaz limestone’dan oluşan adacıkların “Tonkin Körfezi” içerisinde dağılarak oluşturdukları manzara aklımdan kolay kolay çıkacak gibi değil. Hanoi’ye yaklaşık iki saat mesafedeki Halong Bay için “doğanın sanat eseri” ya da “ doğanın paha biçilemez şaheseri” demek abartı olmaz. Unesco’nun Dünya Mirası listesinde olan körfez bu adacıkların içerisinde saklı sayısız mağaraya da ev sahipliği yapıyor.Cave of Wonders, Swan Islet, Fighting Cock Islet, Pelican Cave gibi mağaraların bazılarının uzunluğu 2 kilometreyi buluyor.
Hazırlayan : BAHAR AKINCI