Osmanlı renklerini ve desenlerini modern bir bakış açısıyla yorumlayan Les Ottomans koleksiyonları, kurucusu Bertrando Di Renzo’nun yaşadığı coğrafya ile kurduğu tutku dolu ilişkiden ilham alarak sıra dışı bir stil önerisinde bulunuyor.
Les-Ottomans’ın ev koleksiyonlarında kullanılan her desen, seçilen her renk, markanın benzersiz stilinin oluşmasını sağlayan incelikli bir zevkin ürünü. Doğu ve Batı’nın harmanlandığı koleksiyonlarda yastıklar, havlular, atkılar, halılar ve sofra ürünleri başta olmak üzere yaşam alanlarını kişiselleştirecek pek çok ürün yer alıyor. Les-Ottomans, Boğaz’ın egzotizmi ve Türk hamamları başta olmak üzere bu coğrafyanın gündelik hayatından ilhamla farklı bir kurguya imza atıyor aslında. Markanın kurucusu Bertrando Di Renzo ile Türkiye’ye olan tutkusu, zengin desenler ve renklerle ifade edilen son derece zengin tekstürlü, zarif ve fonksiyonel tasarımlara ev sahipliği yapan Les-Ottomans tasarımları hakkında konuştuk. Türkiye’yi ilk kez ziyaret ettikten sonra kariyeriniz nasıl değişti? İstanbul’u ziyaret ettiğim andan beri şehre büyük bir tutku ile bağlıyım. Sadece ben böyle hissetmiyorum, biliyorum fakat gerçekten İstanbul’u ilk gördüğüm andan itibaren bu şehrin yaşamak istediğim yer olduğunu düşündüm. Türkiye’yi ziyaret ettikten sonra kültürü, yemekleri ve insanları keşfettim ve yurt dışında tutku ile Türkiye’yi anlatan bir insana dönüştüm. Les-Ottomans da hayatımı güzelliklerle dolduran bu ülkeye saygı duruşu niteliğinde bir marka. Buna bağlı olarak kendi şirketimi kurduktan sonra kariyerim de değişti.
