Ana SayfaHayatın İçindenKavramsal minimalist bir ofis

Kavramsal minimalist bir ofis

Helen Brasinika’nın “Kavramsal Minimalizm Ofisi”, Alimos’ta. Hiçbir duvarı dik açı yapmayan bir çatı katı. Özgün mimari çizgilerin, sanatsal nesnelerin ve doğal ya da yapay ışığın alabildiğine kullanımı sayesinde 100 m2’lik bir alanda sade, işlevsel ve aydınlık bir çalışma ortamı yaratılmış.

Helen Brasinika son yıllarda yıldızı bir hayli yükselen Atinalı bir mimar-tasarımcı. BllendDesignOffice’in kurucusu ve ortağı. Mimari projelerin yanı sıra Bllend ekibiyle gerçekleştirdiği ve ödüller aldığı çok işlevli, modüler tasarımlarıyla da ünlü. BllendDesignOffice’de gerçekleştirilen “Conceptual Minimalism Office Small Scale” (Küçük Ölçekli Kavramsal Minimalizm Ofisi) çalışmasının proje lideri Helen Brasinika. Proje bu yıl A’ Design Award yarışmasında gümüş madalya aldı. Aynı proje Socio Design Foundation’nın (SDF) 2011 Kasım’daki yarışmasında da ödül almıştı. Çatı katındaki bu ofis, çok disiplinli projeler üreten küçük ölçekli, eski bir tasarım stüdyosuna ait. Kendilerini yenilemek ve yeniden tanımlamak için Brasinika’dan farklı bir iç mekân talep etmişler. Brasinika “kavramsal minimalizm” doğrultusunda bir tasarım tercih etmiş. 100 m2’lik bir alanda işlevsel, ama daha çok estetik kaygıların ön planda tutulduğu bir anlayışa odaklanmış. Tasarımın serbest plan yaklaşımı, mekânın, gün ışığının bolca girmesine izin veren büyük camlarla kaplanmasına olanak sağlamış. Aynı zamanda yer planındaki dik açı eksikliği, tasarımcının dikey düzlemlerden uzak durarak alana daha dinamik bir görünüm veren yatay düzlemlere yönelmesini gerektirmiş. Böylece ortaya temiz çizgilerle vurgulanmış, çok-işlevli, fevkalâde aydınlık ve estetik bir mekân çıkmış. Malzeme ve doku çeşitliliğiyle birlikte Brasinika’nın açık renkte bir palet seçimi, alan ve fonksiyon bütünlüğü yaratmış. Beton duvarlar yer yer kaba sıvasıyla bırakılmış. Böylece beyaz-yumuşak ve kaba-gri arasında bir kontrast yaratılarak mekâna hareket getirilmiş. Ofisteki farklı ekip üyelerinin proje bazında birbirleriyle etkileşim içinde çalışabilmeleri için farklı işlevler ve rutinler aynı alan içinde yoğunlaştırılmış. Çalışma alanları ve koridorlara yerleştirilen az ve öz sayıda sanatsal elemanlarla mekâna hâkim olan çizgilerin yumuşaması sağlanırken, hem tarihsel köklere hem de çevresel kaygılara parantezler açılmış. USM (Ulrich Schärer Münsingen) marka metal ofis mobilyaları dışındaki mobilyaların çoğu özel tasarlanmış ve üretilmiş. Bu mobilyaların sadece tasarım ve işlevleri göz önünde tutulmamış, aynı zamanda yapının doğasının ortaya çıkmasına katkıda bulunmaları hedeflenmiş. Aydınlatma ise özellikle LED ile doğrusal olarak ele alınmış, böylece dikey ve yatay düzlemler vurgulanmış.

[imagebrowser id=1014]

 

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR