Tetsuya Ishida, Japonya’nın “kayıp on yılı” sırasında, 1990’larda süren ülke çapındaki ekonomik durgunluk döneminde ortaya çıkmış bir ressamdır. Etkileyici resimlerinde, kendisine yüklenen ve Japon toplumuna hâkim olan umutsuzluk, klostrofobi ve duygusal izolasyon duygularını anlatır.
Melankolik bir adam gömleğini açar ve gövdesi üzerine çizilmiş veya dövülmüş detaylı bir harita ortaya çıkarır. Arkasında, bir dizi parlak ateş ve mavi bir dere uzanır. Daha sonra, bir bebek arabasının koltuğunda, kırmızı tulumlu bir çocuğa, çimlerde rehberlik eden dikkat çekici bir yüz ortaya çıkar.Bu Tetsuya Ishida’nın sürrealist dünyasıdır.
Kısa süren hayatı boyunca karşılaştığı duygusal sorunları anlatan ,çağdaş Japon yaşamını gerçeküstü olarak güçlü bir şekilde resmetmesi ile bilinen Japon ressam, arkasında kimilerine göre rahatsızlık verici keskin bir gerçeklik bırakarak, 2005 yılında bir trenin önüne atlayarak intihar etmiştir.