Ana SayfaEn Yeniler & TrendlerKANDİLLİ’DE BİR İSKANDİNAV

KANDİLLİ’DE BİR İSKANDİNAV

_61A0687-1 copy

Tasarımcı Ayşegül Kunter Yanık ve kreatif direktör eşi Onur Yanık’ın Kandilli’deki evi, bir tarihi eserin yalın, minimal ve modernist bir stilde dekore edildiği kontrastlardan ilham alan bir yaşam alanı.

İki sene önce kurulmuş olan çanta markası Mynameiso’nun kurucusu Ayşegül Kunter Yanık ve Yirmibirgram reklam ajansı kurucusu Onur Yanık’ın Mart 2015’te taşındığı evlerine konuk oluyoruz. Bu evde onlara Lima ve Çiroz isimli kedileri eşlik ediyor. Ev, Kandilli İskelesi’nin hemen karşısında, denize 500m mesafede. “Galata’da, şehrin kalbinde yaşadıktan sonra daha sakin, yeşili bol ve denize yakın bir semtte yaşamak istedik. Arayışlarımız bizi Kandilli sakini yaptı. Binanın yaşı, bir asırdan fazlaymış. Burası Osmanlı zamanında Hariciye Nazırlığı olarak inşa edilmiş. Daha sonra yine Osmanlı döneminde semtin karakolu olarak kullanılmış. İkinci dereceden tarihi eser konumunda ve Boğaziçi öngörünüm kapsamında. 2011 yılında ise aslına uygun olarak restore edilmiş. Tipik bir Osmanlı köşkü olan evimiz Boğaz’ın doğal dokusuna da uygun” diye anlatmaya başlıyor, ev sahibesi Ayşegül Kunter Yanık. Üç katlı ev, 30m2 olup 60m2 de bahçesi bulunuyor. Evde, salon, mutfak, yatak odası, misafir yatak odası, hizmetli odası, iki çalışma odası, çamaşır odası, ardiye ve üç adet banyo mevcut. “Ev restore edilmiş olsa da iç kısmı bizim beklentilerimize uygun değildi. Üç ay boyunca ciddi bir tadilat gerçekleştirdik. Elbette dış mimariye ve karakteristik özelliklere hiç dokunmadık. Diğer yandan tüm banyoları, yer kaplamalarını ve tüm teras alanını yeniledik. Klasik Osmanlı usulünde inşa edilmiş pencereleri, tavan arasını ve çatıyı ise tamirden geçirdik. Pek çok odadan eski ahşap kapıları çıkardık ve odaları kapısız kıldık. Diğer odalara ise beyaz kapılar yerleştirdik. Tüm evi beyaza boyadık. Detaylarda beğendiğimiz ve çok sevdiğimiz İskandinav tarzını yansıtmak istedik” diyor Yanık ve ekliyor: “İşimiz güzel sanatlarla. Ev sahibi reklam yaratıcısı. Ev sahibesi ise moda tasarımcısı ve fotoğrafçısı. Dolayısıyla evi kendimiz dekore ettik. Kullandığımız eşyaların çoğu butik bir mimari ofis olan Mer128 tarafından bize özel olarak tasarlandı ve üretildi. Her ikimiz de eve fazlası ile iş taşıyan kişileriz. İşlerimiz mekânız ve zamansız. Evde çalışmayı seviyoruz ve ihtiyaçlarımıza uygun çalışma odaları oluşturduk. Özellikle kış aylarında evde vakit geçirmeyi seviyoruz. Bu nedenle salonumuzun merkezine bir şömine yaptırdık. Kışın şömine ateşi eşliğinde film izlemek çok keyifli… Renk seçimlerimiz oldukça net: Beyaz geniş alanlar, onu tamamlayan siyah beyaz ya da gri objeler. Aralara serpiştirilmiş iddialı renkler var. Öncelikle evimde olmasını istediğim hayal ettiğim tasarımların peşine düştüm. Daha sonra parçaları birleştirdik. Renklerde beyaz ve gri tonlarını esas aldık. Mermer ve metal materyalleri evimizde sıkça görebilirsiniz. Phillip Starck tasarımı Kartell cüce ve Magis köpekler evin en renkli ve eğlenceli parçaları. Detaylarda ise renk dokunuşlarıyla monotondan uzaklaştık. Evde kullandığımız yer karoları tarihi dokuya bir gönderme. Genel olarak bugünün ve geçmişin birlikteliğini yansıtan bir evimiz var. Karmaşadan uzak, yalın ama detaylarla bütünleşen tasarımlar yaratmayı ve içinde yaşamayı seviyorum. Dekorasyon ve tasarımda Fransız ve İskandinav stilini beğeniyorum. Evimde de kendi stilimde de bu iki kültürün etkileri mevcut. Ev dekorasyonunda ilk etapta görsellik tabii ki önemli ama fonksiyonel olmayan bir tasarım hiçbir şey ifade etmez. Görselliğin tadını çıkarmalı ama aynı zamanda rahat kullanmalısınız. Sanat ile iç içe bir çalışma hayatımız olduğu için her bir odada ve köşede sanat eserleri ya da posterlerimiz mevcut. Antremizdeki büyük resim, Lübnanlı bir karakalem sanatçısına ait. Yatak odamızda Okan Bayülgen imzalı oldukça büyük ve gerçek fotoğraf kâğıdına basılı bir tablo duruyor. Konu sanat eseri olunca farklı tatları karıştırmaktan hoşlanıyoruz. Evimizde Silk Bonde imzalı bir grafik posteri, Yirmibirgram’ın atölyesinden çıkmış tipografik bir görseli, Karl Lagerfeld imzalı bir fotoğrafı, Nadir Baylan imzalı bir guajı ve de Albert Ohlen’ın karakalem absürt çizimini bir arada görebilirsiniz,” diye belirtiyor. Teras evin en güzel köşelerinden biri. Ev sahiplerinin kaçış alanı. “Özellikle eşim Onur’un tüm metinlerini yazdığı yer, burası. Burada oldukça sık zaman geçiriyor ve arkadaşlarımızı ağırlamaktan keyif alıyoruz. Bahçemizde özel bir seradan alınmış, saksıları bize özel olarak tasarlanmış minyatür ağaçlar mevcut. Havalar güzelse terasta kahve içip kitap okumak çok keyifli…” diyen Yanık, “Markam ‘O’ kış koleksiyonunu tamamlandı ve mağazalarda yerlerini aldı. Şimdi ise yaz koleksiyonu üzerinde çalışıyorum. Yeni materyaller, yeni çizimler çok heyecan verici” diyerek sözlerini tamamlıyor.

 

Çiniler Çanakkale Seramik’ten, dresuar DAS Maison’dan, Beyaz büst özel yapım olup küçük tablo Bedri Koraman’a ait. Siyah-beyaz fotoğraf Karl Lagerfeld Berlin sergisinden. Güller Ceremony Flowers’dan olup dresuar altında Philippe Stark tasarımı Kartell Attila tabure yer alıyor.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR