İspanyol esintisi

ABD’nin ünlü televizyon şovu Home Edition’un sunuculuğunu yapan iç mimar Nacho Polo’nun dekore ettiği Madrid’deki apartman dairesinde tarihi bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

İç mimar Nacho Polo tanıdığım en pozitif insanlardan. Sizi her zaman kocaman gülümsemesiyle karşılıyor ve bu gülümseme asla kaybolmuyor. İspanya’da doğan ve büyüyen Polo, son beş yıldır Miami’de yaşıyor. Ancak doğduğu topraklardan kopabilmiş değil. Fırsat buldukça Barcelona ve Madrid’de işler alan Nacho Polo’nun dekore ettiği Madrid’deki bu ev, İspanya’daki Barok tarzın en güzel örneklerinden biri olan tarihi Royal Palace’ın hemen yanı başında yer alıyor. Pencereden baktığınızda ise tarihi binalarla çevrelenmiş sokakları ve La Plaza De Oriente’yi de görebileceğiniz muhteşem bir manzara çıkıyor karşınıza. “Madrid’de etrafı tarihi yapılarla çevrelenmiş bir eviniz varsa o evi dekore ederken manzarayı da dekorasyona dâhil etmelisiniz. Böylece pencereler, sanki bir ressamın ellerinde çıkmış güzel birer tablo gibi dekorasyona eşlik edebilirler” diyor Nacho Polo.

19. yüzyılın başlarında inşa edilen bina, en son 2000 yılında renöve edilerek yenilenmiş. Ancak binadaki şöminelere, pencerelere, zemin kaplamalarına ve tavan süslemelerine dokunulmamış. “Evi ilk gördüğümde zemine ve şömineye hayran kaldım. Ev sahibi zeminin değiştirilmesini istiyordu ancak biz sadece boyayı yeniledik ve cilaladık. Yüksek tavanın ve geniş pencerelerden süzülen gün ışığının etkisini artırmak için zeminde olduğu gibi duvarlarda da beyaz rengi tercih ettik. Çünkü bazı odalarda pencere yoktu ve bu mekânları daha ferah gösterebilmemiz gerekiyordu. Beyazın asaletini ortaya çıkartmak içinse siyah mobilyalar kullandık. Siyah ve beyazı doğru bir şekilde harmanladığınızda ortaya zıtlıklar ve romantizm çıkar,” diyor ve ekliyor Nacho Polo: “Evin orijinal mimarisini bozmamaya özen gösterdik, ancak odaları planlarken biraz değişiklik yapmak zorunda kaldık. Salona açılan iki oda vardı. Bunlardan bir tanesi salomanje olarak planlanan ve giriş holüyle salonu birbirine bağlayan yemek odasıydı. Bu bölüm sürgü kapıyla salondan ayrılıyordu. Kapıyı kaldırdık ve duvarları, orijinal mimaride pencereler için ayrılan tavan genişliğine kadar yıkarak salonla yemek odasını birleştirdik. Salona açılan bir diğer odaya da aynı uygulamayı yaptık. Salonla arasındaki duvarı yıktık ve oturma odası olarak kullanacağımız bu bölümü de salona dâhil ettik. Yıkılan duvarların kenarlarına özel olarak tasarlanan sütunlar ekleyerek genişletme işlemlerini tamamlamış olduk. Tüm bu değişiklikler sonuçlandığında salon, yemek odası ve oturma odası birbirlerinin içine geçen, geniş ve ferah birer mekân haline geldiler.”

148 m2’lik olan evin dekorasyonunda “az özdür” felsefesi benimsenmiş. Dekore ettiği evlerde mobilyaların birçoğunu kendi tasarlayan Nacho Polo bu kez Marcel Wanders, Eero Koivisto, Maarten Bass gibi ünlü tasarımcıların mobilyalarına yer vermeyi tercih etmiş. Tasarım mobilyalarla dekore edilen salon, evin kalbi konumunda. Dekorasyon, 19. yüzyıldan kalma şöminenin etrafında şekillenmiş. Şöminenin iki yanına yerleştirilen kitaplık, ev sahiplerinin Royal Palace’ın muhteşem görüntüsüne karşı oturup kitap okuyabilmelerini sağlıyor. Mermer orta sehpa ve L koltukla dekorasyonu tamamlanan salona vintage bir hava katmak içinse antikacıdan alınarak beyaza boyanan dökme kalorifer petekleri ve pencereler için özel olarak tasarlatılan ahşap panjurlar kullanılmış.

Siyah mobilyaların tercih edildiği yemek bölümünde Polo, Porro’dan aldığı yemek masasını, Marcel Wanders ve Bertjan Pot tasarımı sandalyelerle tamamlamış. Modern tasarımlarla klasik tarzı harmanlamak için Madrid’deki bir antikacıdan alınan avizeyi kullanmış. Oturma odasında ise Hans J. Vegner tasarımı ahşap sandalyeler çıkıyor karşımıza. Bu oda, ev sahiplerinin en sevdikleri mekân: “Madrid hareketli ve kalabalık bir şehir. Bu nedenle günün sonunda eve geldiğimizde biraz soluklanmaya ihtiyaç duyuyoruz. Eşim ve benim için oturma odasında bir yudum şarap içerek okuyacağımız bir gazete ya da dergi sayfası, günün yorgunluğunu alıp götürüyor” diyor ev sahibi Marié Marksiç.

Evin genelinde olduğu gibi mutfak ve koridorda da beyaz renk ön plana çıkartılmış. Mutfakta kullanılan lake dolaplar Nacho Polo tasarımı. Beyaz eşyalar mat gümüş renklerde seçilmiş. Koridorun duvarına asılan boş beyaz çerçeveler, mekânın saf ve romantik görüntüsü pekiştiriyor. Yatak odası, banyo ve evin girişinde kullanılan mobilyalarda ise siyah ve beyazın zıtlığı, grafik desenli duvar kâğıtlarıyla tamamlanıyor.

Hazırlayan Selin AKAL GÜLMEZ

Fotoğraflar Carlos FERNANDEZ

[imagebrowser id=1388]

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR