Organik, modern ve konforlu ürünleri ile Palmhouse, Serra ve Selin Kaluti’nin tasarımlarından oluşuyor. Ev tekstili ve aksesuarlarına yönelik tasarımları ile Palmhouse markası yaşam alanlarına Akdeniz coğrafyasının tazelik ve ferahlığını katacak gibi görünüyor.
Resme ve sanata yoğun ilgisi olan bir ailede büyümenin etkisiyle çizim ve illüstrasyona yönelen Selin Kaluti, küçük yaşta teyzeleri ile vakit geçirip onların öğrettiği tekniklerle yazlarını geçirmiş. Lise yıllarında karakaleme ağırlık verip ders almış ve sonrasında aksesuar tasarımına yönelmiş. Floransa’da aksesuar tasarımı okuyup bir süre burada çalıştıktan sonra İstanbul’a dönerek iş hayatında deneyim kazanmış ve çizimlerine illüstrasyon ve suluboya ile devam etmiş. Serra Kaluti ise ilkokuldan liseye, tam 11 sene boyunca Royal Academy’e bağlı olarak bale eğitimi almış. Liseden sonra Parsons The New School for Design’da Design & Management okumuş. Türkiye’ye dönmeden önce Derek Lam’ın tasarım, Jimmy Choo’nun ise halkla ilişkiler ofislerinde deneyim kazanmış. İkili, yıl 2012 olduğunda birlikte Palmhouse’u kurmuş. Hikâyenin devamını Selin ve Serra’dan dinliyoruz.
Palmhouse markasını hangi amaçlarla yarattınız?
Serra Kaluti: Palmhouse, Selin’in ürettiği bir grup çizimi yastıklara transfer etmesiyle aslında hobi olarak başladı. Bu süreç bir iki sene devam ettikten sonra benim eğitimimi tamamlayıp Türkiye’ye dönmemle birlikte ciddileşti. Zevklerimiz çok benzer olunca ürün yelpazesine baskı tasarımlar ekleyerek ev aksesuarı ve tekstili alanında geliştirmeye karar verdik. Amacımız, farklı ürün gamlarına aynı tarzı ve enerjiyi yansıtmak; farklı ürünleri bile renk ve malzeme bağlantısıyla aynı çatı altında kaydetmek.
Ev tekstilinden aksesuara ve hatta tablolara kadar pek çok ürününüz bulunuyor. Bütün bu objelerle kurduğunuz ilişki nasıl oluşuyor?
Serra Kaluti: Üretimimize keten ile başladık. Bu konuda bize çok yardımcı olan bir aile dostumuz vardı. Zaman içinde tanıştığımız ustalar ve atölyelere göre ürün gamımızı genişlettik. Bize doğru gelen ürünleri belirleyip koleksiyonumuza kattık.
Yaratım süreci nasıl gerçekleşiyor?
Serra Kaluti: Yaratım sürecimizin belli bir formatı yok. Mesela atölyedeyken bir ustanın değişik bir tekniğini görüyoruz ve vazo üretmek istiyoruz. Yani anlayacağınız kafamızda net bir ürün oluştuğunda çiziyor ve tasarlıyoruz.
Malzeme sizin için ne ifade ediyor? Kullandığınız malzemelerde bir tutarlılık arıyor musunuz?
Selin Kaluti: Her malzeme birbirinden farklı işleniyor ve farklı sonuçlar veriyor. Serra ile kendimize bu süreçleri deneyimlemek için zaman tanıdık ve tanımaya devam ediyoruz. Mesela keten ve tekstille başladığımız sürece, seramik ve akrilik tablolarla devam ediyoruz.
Yeni koleksiyonunuzun ana teması ne üzerine kurulu?
Serra Kaluti: Palmhouse’un ana teması Akdeniz yaşantısının ferah ve doğal tarzı üzerine kurulu ve yeni sezonda da hep bunu temel alarak çalıştık. Mavi, beyaz ve siyahın hâkim olduğu koleksiyon daha çok Grek bir hava taşıyor. Mermer deseni verdiğimiz cam ürünler, büyük boy mavi seramik vazo ve diğer aksesuarlarımız bu havayı yansıtan başlıca ürünler.
İleride ne gibi projelerle karşımıza çıkacaksınız?
Serra Kaluti: Bir süredir üzerinde çalıştığımız tablolarımızla daha güçlü şekilde ilerlemeyi hedefliyoruz. Ayrıca, geçtiğimiz sezon Fem Güçlütürk ile beraber Labofem markasına yaptığımız çeşitli kumaş saksı kılıflarına yenilerini ekleyerek bu sezon da değişik modeller ürettik. Hepsi yakında Labofem mağazasında satışa çıkacak.