Alaçatı Çarşısı’na birkaç adım mesafede bulunan ve temmuz ayında kapılarını açan Viento Hotel’in konuğuyuz bu ay. Yapının hikâyesi 1850’li yıllardan bugüne uzanıyor. Viento Hotel’in hikâyesi ise Arnavut, Boşnak, Selanik, Girit ve Kavala’dan gelen göçmenlerin yaşadığı Rum konağı ve evlerin, üç yıl önce İzmirli iş kadını Figen Erbaş tarafından satın alınması ile başlamış. İlk iki yıl konakta ailesiyle birlikte yaşayan Erbaş, geçtiğimiz yıl konağı ve evleri otel olarak hizmete açmaya karar vermiş. Viento, bir konak ve 22 odadan oluşuyor. Figen Hanım, otelin kendisi için heyecan verici bir proje olduğunu şu sözlerle ifade ediyor; “Arkadaşlarımız bu kadar güzel bir mimarinin ve geniş bir alanın ev olmaktan çıkarılıp tüm Alaçatı severlerle paylaşılmasını önerdiklerinde Viento Alaçatı Hotel fikri ortaya çıktı. Aile dostlarımızı, arkadaşlarımızı ağırlarken nasıl davranıyorsak Viento Alaçatı Hotel’in misafirleri de aynı samimiyet ve rahatlığı hissetsin istedik.” Bunları söylerken gerçekten de samimi, çünkü mutfağıyla bile bizzat kendisi ilgileniyor. Mevsiminde, doğal yöntemlerle hazırlanan yemekler için malzemeler Nazilli’den, Ayvalık’taki özel çiftliklerden, Seferihisar’dan, zeytinler ve zeytinyağları ise ailenin zeytinliklerinden temin ediliyor. Doğal ürünlerin muhteşem lezzetlere dönüşmesinde ise mutfağın baş aşçısı Levanten Nino Hanım’ın emeği büyük. Otelde kaldığımız süre zarfında kendi çeyizinden kalma dantel örtüleriyle hazırladığı şık sofralar eşliğinde birbirinden lezzetli kahvaltı ve akşam yemekleri yedik. Benim favorim ise keçi peynirli enginar kalbi oldu. Misafirlerine samimiyet ve rahatlığın yanı sıra kalite ve konforu da sunan otel, açık jakuzili bahçesi, keyifli müziklerin eşlik ettiği barı, güler yüzlü çalışanları ile tadına doyulmayan bir tatil için birebir. Bayram yaklaşırken bizden tavsiye; Ege ruhunu ve lezzetlerini en şekilde yansıtan Alaçatı Viento Hotel’e mutlaka uğramanız. www.vientoalacati.com
[imagebrowser id=1538]