Günümüzde çok sık duyulan yapay zeka, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik kavramlarının bizzat havalimanlarında da kullanılmaya başlandığını ifade eden GMW MIMARLIK’a göre, robotlar ve akıllı telefonlar ile birlikte çalışan beacon’lar, yolcuya ihtiyaç duyduğu bilgileri anında iletilebiliyor ya da biometrik tanıma sistemi sayesinde erişilen kişisel bilgilere göre özel bir hizmet sunulabiliyor. Örneğin, yolcunun o anda bulunduğu noktadan gitmek istedikleri noktaya ilişkin yönlendirmeler, kendi uçuşları ile ilgili bildirimler veya ticari alanlardaki promosyonlar ile ilgili bilgiler anlık olarak cep telefonlarına gönderiliyor. Yolcuların sanal gerçeklikle yapılmış tematik bir tünelin içinden geçmesi ile aslında biometrik sistem ile güvenlik kontrolünden geçiyor olmaları, hem yolcu memnuniyetini olumlu etkiliyor hem de zaman ve mekan kazandıracak gelişmelerin önünü açıyor. Bahsi geçen tüm bu sistemler, her zaman terminal yapı veya mimarisini ciddi anlamda etkilemese de tamamen yolcunun ihtiyaç ve zevklerine göre kişiselleştirilmiş bir hizmet vererek yolcu konforunu arttırmasının yanında, işletme giderleri ve ticari imkanlar gibi birçok farklı konuda da avantaj sağlayacak.