Ana SayfaDekorasyonGerçek Bir İskandinav

Gerçek Bir İskandinav

Şehirdeki günlük hayatın yüksek temposundan nefes alma ihtiyacı ile kaçıp, Sapanca Gölü’nün kuzeyine taşınan bir ailenin, ‘Nefes’ adını verdikleri kütük evlerine konuk oluyoruz.

Kırmızı kapıdan girince, kendimizi aydınlık ve yalın bir koridorda buluyoruz. Evin içinde, Finlandiya’da üretilen hakiki masif çam kütüklerine dokunarak ilerliyoruz. Mimari özelliğinin sunduğu yüksek ön cephe pencereleri sayesinde, göl ve doğa ile kesintisiz bağlantı kuran salonda durarak hem evin hem de manzaranın bir süre keyfini çıkarıyoruz. Ev sahipleri Ayça ve Ata Önuçak, evlerinin doğayla uyum içinde bir yapı olmasını istedikleri için kütük evde karar kıldıklarını anlatırken, nasıl bir hayal ile yola çıktıklarından da bahsediyorlar; “Yaşamı kolaylaştıran, sakin, kompakt ve ferah bir evdi kafamızdaki. Yorucu olmayan, rahat ve fonksiyonel parçalarla minimalist bir havanın hâkim olduğu bir yaşam alanı istiyorduk. Projenin İç Mimarı Feyza Ateş ile daha önce çalıştığımız için, onun tecrübelerine güvenerek tam olarak arzu ettiğimiz konsepte ulaştık.”

İç Mimar Feyza Ateş ile kütük evin kurulacağı temelden, manzarayı hangi açıdan yakalamak isteklerine kadar tüm noktaları netleştirdikten sonra, paketler halinde gelen Honka evi, arazideki doğal bitki türleri tamamen korunarak, firmanın kendi ekibi tarafından kurulmaya başlanıyor. “Birinci aşama; temel üzerinde ilk sıra kütüklerin dizilimi ile planı temele çizmek oldu. Bu sayede projeyi sahada birebir algılayarak başlamış olduk. Sonrasında adeta bir yapı blok oyunu gibi kütükler sırasıyla yükseldi,” diye açıklıyor Ateş. Organik bir malzeme olan ahşabın zamanla küçüldüğünü, ancak bu oranının içinde bulunduğu iklim ve mevsim koşullarına göre farklılık gösterdiğini anlatıyor mimar; “Evin bu özelliği beni daha inovatif olmaya zorladı. Duvardan duvara, zeminden tavana yerine, uygun özel imalatların tümünü kızaklı birbirine geçme mekanizma ile yaptık. Mutfak, banyo, giysi odalarının dolapları gibi tüm ‘sabit’ adlandırılan mobilyalar ahşap kütük duvarlarla birlikte hareket halindeler”. Doğal malzemeler kullanmaya özellikle dikkat eden Ateş, renk seçimlerine ise, onlara gölün farklı saatlerinde ve hava koşullarında aldığı renklerin ilham verdiğini söylüyor. Diğer yandan, çam duvarlar, ev sahibinin koleksiyonunda yer alan kıymetli sanatçıların çağdaş ve modern sanat eserlerini ön plana çıkartmak için doğal su bazlı boyayla beyazlatılıyor. Bir tek ebeveyn banyosundaki duvar ham hali ile bırakılıyor.

Çocuk odaları, doğal huş ağacından çok bölmeli tasarlanıyor. Gizli sandık kapaklar, basamaklardan açılan çekmeceler, yavru yatak içinden açılan çekmeceler, hem bolca depolama alanı sağlıyor hem de eğlenceli keşiflere vesile oluyor. “Çocukların hayal dünyaları sınırsız. İç mimar olarak payıma düşen, temel fonksiyonlara ilaveten malzeme, doku ve renk kullanarak onların yaratıcılıklarına, oyunlarına sahne oluşturmak,” diye açıklayan mimar; iş, okul, sanat ve spor alanlarıyla çok yönlü ve aktif olan ailenin tüm depolama ihtiyacını sağlayabilmek için de her alanı değerlendiriyor.

Açık mutfak yerleşimi; hafta içi sabahları ada etrafında hızlıca edilen kahvaltılara, akşamları ailecek bir arada vakit geçirme rutinine, hafta sonları dostlarla beraber salona kayan sohbetlere imkân sağlıyor. “Hayat hepimiz için sürekli bir devinim halinde. Nerede olursak olalım; burayı bir referans noktası olarak kabul ediyoruz. Hayalimiz, uzun ve kalabalık sofraların kurulduğu bir ev olarak kalması,” diyor Önuçak çifti.

Hazırlayan: Işıl Karahanoğlu

Fotoğraf: Erhan Tarlığ

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR