Kemer Country’nin orijinal mimarisinin farklı bir bakış açısıyla yeniden yorumlandığı bu ev, Mimar Kaan Alkan ve Buket Kabakçı’nın dokunuşlarıyla klasik tarzından sıyrılıp, zamansız bir forma bürünüyor.
Mevsimin kışa dönmesiyle, doğanın canlı renklerine veda etmekteyiz Kemer Country’de. İstanbul’un koşuşturmasından uzakta, kuş seslerinin sarmaladığı sokaklarda adeta içimiz huzurla doluyor. Bu huzur dolu sokaklarda ilerleyip, tekstilci Güngör Koca ve ailesine ait dört katlı villaya ulaşıyoruz. Mimar Kaan Alkan’ın sahibi olduğu Mimark Mimarlık tarafından, deyim yerinde ise baştan yaratılan ev, Kemer Country’nin orijinal mimarisine yeni bir bakış açısı kazandırmış. Bahçe kapısından içeriye adım attığınız anda detaylarla zenginleştirilen ve ev sahiplerinin ihtiyaçları doğrultusunda şekillenen fonksiyonel bir yaşam alanıyla karşılaşıyorsunuz. Kot çalışmasıyla baştan sona yenilenen bahçenin büyük bölümü çim. Köşeler, geçiş alanları ve yürüyüş yolları ise bitkilerle hareketlendirilmiş. Golf kulübüne komşu olan bahçede, hem gün batımını izlemek hem de havuz bölümüne perde görevi görmesi için yüksek bir seyir terası hazırlanmış. Havuzun hemen başına ise ailenin yaz aylarında açık alanda vakit geçirmesini keyifli hale getirecek ufak bir yaz evi konumlandırılmış. Büyük bir oturma alanına ve geniş bir açık hava mutfağına sahip olan bu alan, ailenin İstanbul’un kaotik yapısından tamamen uzaklaşıp kendilerini dört mevsim sayfiyede hissetmesini amaçlıyor. Zekice tasarlanan peyzaj ve bahçe düzenlemesi de bu ambiyansı pekiştirmiş.
Bahçeden eve girdiğinizde ise klasikle country tarzın mükemmel bir kombinasyonuyla karşılaşıyorsunuz. Kaan Alkan ve ekibi, evin eski sahipleri mimariyi değiştirdiklerinden dolayı, ilk iş olarak Kemer Country’nin orijinal mimarisine dönmekle işe başlamışlar. Sonrasında da iç mekânı ev sahiplerinin taleplerine uygun hale getirmeyi amaçlamışlar. “Kemer Country’nin orijinal detaylarına, yani klasik mimarisine dönmek bizim için önemli. Eve girdiğimizde de, öncelikle bu ambiyansı yaşatmak istedik. Orijinal mimariyi yeniden yorumlayıp, elegan ve şık yaşam alanları yaratmayı seviyoruz. Bunu yaparken de, ev sahiplerinin ihtiyaçlarını ön planda tutuyoruz. Buradaki önceliğimiz de, sekiz kişilik ailenin her bir ferdinin, evin her bir odasında rahat edebilmesini sağlamak oldu. Özel olarak tasarlanan mobilyalar tercih etmemizin nedenlerinden biri de bu. Özetle; dekorasyon evin yapısına ve ev sahiplerinin ihtiyaçlarına göre şekillendi. Aslında mevcut mimariyi yeniden yorumlarken, iç mimari detaylar ile dekorasyonu zenginleştirdik. Bazı noktalarda klasikle moderni, bazı noktalarda ise country ile klasik tarzı bir araya getirdik” diye anlatıyor Mimar Kaan Alkan evin hikâyesini. Geniş giriş holü, mermer görünümlü seramik karolarla kaplanmış. İtalyan Calacatta mermerinin sakin ama zarif görüntüsünü zemine yansıtan karolar, giriş katta bulunan salon ve mutfağa doğru uzanıyor. En üst kattan hole doğru sarkan aydınlatmalar ise holün ve yukarı doğru kıvrılan merdivenlerin çekici görünümünü daha da göz alıcı kılmış.
Kendi içerisinde dört bölüme ayrılan salon; geniş, aydınlık ve zarif bir görünüme sahip. Yemek masasının bulunduğu bölümle salonu birbirinden ayırmak için özel olarak tasarlanan ve bir nevi seperatör görevi gören raflar kullanılmış. Bu rafların bir benzeri oturma alanını da bölümlere ayırıyor. Dekorasyonda ise siyah, mürdüm, altın ve gri tonları kombinlenmiş. Duvara asılan tablolar ve raflara yerleştirilen aksesuarlarla hareketlendirilen salonda ana oturma alanı, şömineyi merkezine alıyor. Üç farklı bölüme ayrılan salonda öncelik ise konfor. Giriş katta bulunan bir diğer yaşam alanında, yani mutfakta da, ana fikir konforlu bir alan yaratmak olmuş. Geniş bir ada ünitesi ve özel olarak tasarlanan dolaplara sahip olan mutfağa, bahçenin yemyeşil manzarası eşlik ediyor. Mutfakta da salonda olduğu gibi farklı renkler bir araya getirilmiş. Gri ve pembe tonlarında tasarlanan lake ada ünitesi, country tarzda kemik rengi dolaplarla kombinlenmiş. Kot farkı nedeniyle girişin altında kalan -1. katta büyük bir televizyon odası mevcut. Salonun bir nevi devamı gibi düşünülen televizyon odasında gri, siyah ve yeşil tonlar ağırlıkta. Misafir yatak odası ve banyosunun da bulunduğu bu kat, kot farkına ve küçük pencerelerine rağmen, renklerin doğru kullanımı sayesinde aydınlık ve ferah bir görünüme sahip.
Üst katlar ise ebeveyn ve çocuk yatak odalarına ayrılmış. İkinci katta bulunan ebeveyn yatak odasının girişine, geniş bir oturma alanı yerleştirilmiş. Bahçe ve golf kulübü manzaralı balkona açılan bu oturma alanı, ikinci katın merkezi konumunda. Sol tarafında ebeveyn yatak odası bulunurken, sağ tarafında ise iki yatak odası ve bu yatak odalarının kullanımı için bir de banyo bulunuyor. Ebeveyn yatak odasında özel olarak tasarlanan mobilyalar kullanılmış. Evin genelinden farklı olarak burada lacivert ve bej tonlar ağırlıkta. Büyük bir giyinme odası ile tamamlanan yatak odasında, geniş bir de banyo mevcut. Yatak odalarında kullanılan parkelerin aksine banyoların tamamında mermer görünümlü seramik karolar kullanılıyor. “Girişin üstünde iki kat bulunuyor. Geniş bir aile için evi yenilediğimizden, evdeki her bir bireyin konforunu ayrı ayrı düşünmemiz gerekti. Bu nedenle de amacımız; orijinal mimariye dönerken kullanışlı yaşam alanları da yaratmak oldu” diye anlatıyor yatak odalarının yenilenme serüvenini Mimar Buket Kabakçı ve ekliyor; “Her katta üç yatak odası var. Yatak odalarının dekorasyonu da, farklı yaşlardaki aile fertlerinin ihtiyaçları doğrultusunda şekillendi. Ama ana amacımız, herkesin odasında ve banyosunda kendisini tanımlayan yaşam alanlarında hissetmesiydi.”