Lizbon’un iki saat dışında, Alentejo kırsalında yer alan Dá Licença oteli, tasarım mobilya koleksiyonu ve sanat galerisi ile eşsiz bir konfor sunuyor.
Portekiz’deki Alentejo kırsalında yer alan Dá Licença oteli adını binicilerin arenaya girerken söyledikleri “izninizle” anlamına gelen eski bir at binme geleneğinin ilk ifadesi olan “dá licença” kelimesinden alıyor. Dá Licença oteli, bir yeraltı sanat galerisinin yanı sıra olağanüstü bir sanat ve el yapımı mobilya koleksiyonuna da sahip. Otelin kurucuları Vitor Borges ve Franck Laigneau; oteli yurt dışında yaşadıkları ve çalıştıkları yıllarda oluşturdukları kişisel estetik anlayışlarına göre oldukça yaratıcı bir biçimde dekore ederek, tasarım konusunda keskin duyarlılığa sahip ilham verici bir mekân kurgulamış. Her tarafından sükûnet akan 120 hektarlık tepeler, 13 bin zeytin ağacı ve beyaz ile pembe mermerlerle ünlü bir bölgenin ortasındaki mülkiyetin mimarlık stüdyosu Procale tarafından yenilenmesi tam beş yıl sürmüş. Zarif bir stille dekore edilmiş olağanüstü alanlara sahip küçük bina kümeleri, her biri 50 ile 180 metrekareye ulaşan toplam dört süit ve üç yatak odasından oluşuyor. Her oda, özel bahçeler, muhteşem teraslar, el oyması mermer lavabolar ve küvetlerin başrolde olduğu muazzam banyolarıyla kendine özgü bir tarza sahip. Sanat ve doğa Dá Licença’nın ruhuna derinden gömülü. Otelin sanat eserleri ve el yapımı mobilyaların egemenliğindeki iç mekânları Borges ve Laigneau tarafından tasarlanmış. Koyu granit zeminler, kireç badanası duvarlar ve bölgeye ait pembe mermerden yapılmış el oyması lavabolar dikkat çeken detaylar arasında yer alıyor. Küçük masalar, lambalar ve diğer parçaları tasarlayan Borges, mülkün bazı heykellerinden de sorumlu olan yerel zanaatkâr Francesco Pluma’ya çok sayıda mobilya döşemesi de yaptırmış. Otelin kahvaltıya verdiği önem ise bir başka. Alentejo usulü ekmek, lezzetli ev yapımı kek, yoğurt, granola ve Dom Octávia’nın soğuk etleri otelin olmazsa olmazları.