Alt katta yer alan misafir banyosu salonun devamı niteliğinde olsun diye zemin terakota seramik ile kaplanmış, duvarlar ise salon ile aynı renge boyanmış. Bir üst katta yer alan misafir yatak odasında koyu yeşil duvar rengi tercih edilirken, yatağın üzerinde krem ve kahverengi tonlarda tüller kullanılmış. Ebeveyn yatak odasında beyaz, siyah ve bronz; bebek odasında ise beyaz ve krem tonları, gri, bronz ve somon renkleri hâkim. Ada’nın odasında yer alan tablolar, demir karyola, pirinç kulplar ve krem rengi ahşap mobilyalar özel olarak üretilmiş. Çalışma odasından salona açılan galeri boşluğunda yer alan ahşap korkuluk kaldırılıp, yerine dümdüz camdan bir korkuluk yapılarak mekânlar arası akışkanlık sağlanmış. Gelelim evin en keyifli alanına… Bahçede erik ağacının hemen altına bir yemek masası… Aile bu şekilde mükemmel bir atmosferin yanı sıra yazın sıcaktan korunacakları bir alan da yaratmış kendilerine. Masanın olduğu alandan evin mutfağına ve bahçedeki odun fırınına uzanan yere de adım taşları ilave edilmiş. Evin en çok sevdiği yerinin bahçedeki erik ağacının altı olduğunu söyleyen İç Mimar Ayşe Y. Demir sözlerine şöyle devam ediyor: “İtalyanların bir sözü vardır; iyi dostlarla iyi bir aile sofrasında asla yaşlanmazsınız. Erik ağacının altında kurduğumuz kalabalık sofralar bana hep bu sözü hatırlatır.”