Mimari çok ilgi duyduğum bir alan. Binalar heykel gibi parçalar. Sevdiğim ve beğendiğim birçok mimar ve tarz var ama birini seçmem gerekse Mies Van der Rohe olur bu. Ben zamansız yapılar ve tarzlar seviyorum. Van der Rohe’nin yapıları her zaman güncel ve bir o kadar da heykelsi kütleler. Boş halleri ile de aynı şekilde çekici ve ifadeli yapılar. Bu beni çok etkiliyor.
Taschen tarafından basılan ‘Around the World in 125 Years’ her zaman masaüstümde açık bulunur. National Geographic’in 125. yılını kutlamak için limitli adette basılmış bu seri üç ciltten oluşuyor. İçindeki mükemmel görseller dışında dış zarfının rahleye dönüşmesi ise bir tasarım harikası.
Pera’daki atölyeme de yakın olmasından dolayı sık sık gittiğim Soho House’da bulunmaktan keyif alıyorum. Kendimi evimde gibi hissediyorum. Sözleşmeye gerek kalmadan beraber olmayı tercih edeceğim kişiler ile burada bir araya geliyorum.
Seyahat etmeyi çok seviyorum ve her gittiğim yerde 3-4 günden sonra yerlisi gibi yaşamayı tercih ediyorum. İşim için sık gittiğim Venedik, Berlin, Londra ve New York bu şehirler arasında.
Hayalini kurduğum ve hep sahip olmak istediğim tasarım bir Eames Lounge Chair. Önceleri param yetmediği için ya da ona sıra gelmediği için bir türlü alamadım. Şimdi de artık yer yok. Ama bir yer dekore etsem ve güzel bir köşe kalsa hep aklıma ilk gelen parça o olur.
Hazırlayan : HAZAL BALASAR
