Sakin ve keyifli Suadiye semtinin sahil şeridinde yer alan tripleks evindeyiz. Tasarımını Melih Kohen’in üstlendiği evin dingin renk tonları ve modern çizgilerine Anadolu Yakası’nın göz kamaştırıcı Adalar manzarası eşlik ediyor.
Anadolu Yakası’nın bahar günlerinde vazgeçilmez hale gelen sahil yolunun Suadiye semtindeyiz. İç mimar Melih Kohen’in tasarımını üstlenerek yeni baştan yarattığı üç katlı ev, dengeleyici renk skalası, tarihi sanat eserleri ve şık aydınlatmaları ile dikkat çekiyor. İç dekorasyona karşı çocukluğundan beri gelen bir merakının olduğunu söyleyerek başlıyor iç mimar sözlerine. “Küçük yaşlardan beri eşyaların yerini değiştirerek kendi evimde oynardım. Ayrıca çizime de merakım vardı. Daha okuma-yazma bilmeden ben ablamın defterlerini alıp çizim yapardım.” Haliç Üniversitesi’nde mimarlık eğitimi alan ve sonrasında tasarımın güzel sanatlar kısmı olarak dekorasyona yönelmeyi tercih eden ve yedi senedir bu meslekle uğraşan Kohen, bir buçuk sene önce kendi tasarım stüdyosunu kurmuş. “Biz buraya tasarım stüdyosu dedik çünkü oraya gelen müşterilerimize ihtiyaçları doğrultusunda bir yaşam alanı tasarlıyoruz. Genel olarak bakıldığında ise yelpazemiz daha geniş. İnşaattan son dokunuşlara kadar her şeyle ilgileniyoruz. Emirgan’da bu kararları verdiğimiz küçük bir çalışma alanımız var. Müşteriler geliyor, toplantı yapıyoruz, ihtiyaçlar belirleniyor, tasarımlar yapılıyor. Onay süreci, imalat ve en sonunda teslimat.” İki çocuğuyla birlikte yaşayan ev sahipleri ise iç mimarın çok iyi tanıdığı eski müşterileri. “Bütün ihtiyaçlarını biliyordum. Öncelikle bunları konuştuk. Ancak evin ana fikri büyük bir mutfağın olmasıydı. Profesyonel anlamda mutfakla ilgilenen bir ev sahibi var çünkü bu evde.” Dolayısıyla tasarım planı salonla aynı katta büyük bir mutfak alanı yaratabilmek üzere oluşturulmuş. Toplamda 465 metrekare ve 9 odadan oluşan evin tasarımı, mutfakla aynı katta çocuk odaları da yer alacak şekilde planlanmış. Bu süreçte uygulanan yapısal değişiklikleri ve ev sahiplerinin arzu ettiği öncelikleri sorduğumuzda, iki farklı dairenin birleşimi olan evde eskiden salon olarak kullanılan odanın ferah bir ebeveyn yatak odası olarak yeniden tasarlandığını öğreniyoruz. Dekorasyonda şık unsurlar olarak dikkat çeken kapitone ve mermer de ev sahiplerinin istekleri doğrultusunda kullanılanlar arasında. Tasarım ve uygulama süreci 6 ay süren evin tüm zeminleri parke olacak şekilde planlanmış. Melih Kohen, ev sahiplerinin aydınlatma konusunda yoğun ışık kullanmayı sevdiklerini ve bu sebeple spot, LED,abajur ve yerden aydınlatma olmak üzere çeşitli ışık sistemleri kurduklarını belirtiyor. Merdiven boşluğu ise ardiye olarak değerlendirilmiş. “Biraz da evin planı yönlendirdi bizi.” Evin çeşitli noktalarına yerleştirilmiş tarihi sanat eserleri göze çarpan etkileyici parçalar arasında. Koleksiyonerliğe ve sanata oldukça değer veren ev sahipleri için tasarım sürecinde önemli yer kaplayan faktörlerden biri de bu olmuş. Çekim öncesinde sohbet ederken, dekorasyonda bütünlüklü bir stil önerisi olup olmadığını sorduğumuzda herkesin bir tarzı ve stili olması gerektiğine inandığını söylüyor iç mimar ve ekliyor: “Bir tasarıma baktığımda ‘bu tasarım şu kişiye ait’ demek hoşuma gidiyor. Ben de bazı imzamız olan şeyleri göstermeyi ve onları kullanıma kazandırmayı seviyorum ama biraz da müşteriyi dinlemek gerekiyor.
SALONLA AYNI KATTA BÜYÜK BİR MUTFAK YER ALIYOR. PARKE VE MERMER KULLANIMI GİBİ TEMEL ÖZELLİKLER EVIN BÜTÜN YAŞAM ALANLARINDA ÖN PLANDA.
Ortaya çıkarılan projeyi yarı yarıya gibi düşünmek lazım. Ben biraz eklektik tasarım anlayışını seviyorum. Zamansız, karıştırılmış, bütünlüklü olarak bakıldığında birbiriyle uyum sağlayan farklı objelerin kullanımı hoşuma gidiyor.” Ancak son zamanlarda değişen trendlere bağlı olarak daha modern çizgilere sahip, tek düze dekorasyonların revaçta olduğunun altını çiziyor Kohen. “Yoksa ben antikadan da hoşlanırım. Dönemsel objeleri de çok kullandığım oluyor. Ama bütün bunlar bir uyum içinde sergilenmeli. Benim için bir ürünün ne olduğundan ziyade sağladığı uyum önemli.” Başka bir deyişle, “tamamen minimal diyebileceğimiz bir ev yapmak çok bana göre değil” sözleriyle anlatıyor iç mimar kendi stilini. Kohen için dekorasyonun olmazsa olmazları arasında yer alan aydınlatma, konfor ve renk faktörleri evin karakteri olarak kendini yansıtıyor. “Ben aydınlatmaya çok önem veriyorum çünkü ambiyansı iyi sağlıyor. Doğru aydınlatma kullanmazsanız o mekân kendini yeterince göstermeyebilir. Aynı şekilde rahatsız, oturmaya davet etmeyen bir koltuğun da hiçbir anlamı olmayacaktır.” Tripleks evin yemyeşil ve huzurlu bahçesi ise bahar aylarının keyifli anlarına ev sahipliği yapacak bir doğallık sunuyor.
SALON EKLEKTIK BIR TASARIM ANLAYIŞINA SAHIP. CANLI RENKLERDEKI DESENLI YASTIKLAR, DINGIN RENK TONLARI ILE UYUM SAĞLIYOR.
Hazırlayan: MERGİM ÖZDAMAR
Fotoğraf: ERHAN TARLIĞ