Çalışma odaları geçmişte yalnızca belli evlerde bulunan, sınırlı birkaç meslek grubuna hitap eden ve genellikle de okul çağındaki çocukların kullandığı odalardı. Çalışma faaliyeti çok büyük oranda ev dışında bir iş yeri ile koşullu olduğu için evde çalışma kavramı pek çok insana yabancıydı. Bugünse teknolojinin gelişimi ve çalışma hayatının değişimiyle birlikte, evden veya ofis dışı herhangi bir yerden bilgisayar başında çalışma seçeneği pek çok farklı meslek grubu için mevcut. Üstelik bu iş kollarının sayısı da giderek artıyor ve muhtemelen birkaç yıl içinde evden çalışmanın çok daha yaygın bir şey haline geldiğini göreceğiz. Evden çalışmak pek çok rahatlığı beraberinde getiriyor. Her şeyden önce sizi şehrin yol ve trafik stresinden, dahası masrafından kurtarıyor. Kıyafet özgürlüğü, zamanınızı dilediğiniz gibi düzenleyebilmeniz, çocuklarınıza vakit ayırabilmeniz ve işlerinizi çabuk eritip kendinize zaman yaratabilmeniz gibi faydaların yanında evden çalışmanın kendine göre zorlukları da var. Bu zorlukların başında da kendi kendinizi kontrol edebildiğiniz ve verimli çalışabildiğiniz bir düzen kurmak geliyor. Bu zorluğu aşmak için, her şeyden önce sağlıklı ve keyifli bir çalışma ortamı yaratmalısınız. Bunun en doğru yolu da kendinize ait bir çalışma odası tasarlamanız.