Gözlemlediğimiz şey doğanın kendisi değildir, sadece doğanın yönelttiğimiz soruya verdiği yanıttır.”
WernerHeisenberg*
SK Art Projects, 10 Nisan – 6 Mayıs tarihleri arasında “Denge / Balance” isimli karma projeye ev sahipliği yapıyor. Galeri Artist Editions ve City’s Nişantaşı işbirliğinde düzenlenen sergide Barış Cihanoğlu, Burçin Erdi, Serdar Kaynak ve Malik Bulut’un son dönem eserlerinden oluşan bir seçki izleyiciyle buluşuyor.
Sergide yer alan sanatçıların üretimleri arasında zaman içinde kurulan ruhani ve mental denge, bu serginin bütününe ve serginin kurulum mantığına da yansıyor. İki ressam ve heykeltraşın bir araya geldiği sergide, bağımsız üretim süreçleri sonucu ortaya çıkmış rafine işler, gerek teknik ve malzeme, gerekse yaklaşım anlamında birbirleri ile uyum içindeler.
Felsefe, inanç, bilim gibi farklı teknik ve yöntemlerle bilgi üretme ve tanımlama biçimlerimiz gerçekliği tasvir etmeye çabalarken, varoluşa ve hayata dair çok parçalı ve göreceli bilincimizin sınırlarını çizer. Yine de yalnızca sanat, ortaya koyduğu “bilgi” ile olanaklı bir alan açarak, bu sınırların öte ufuklarına bakabilme denemesine girişir. Günlük yaşamın artık büyük veri yığınları içinde belirginliğini dolayısıyla sahiciliğini yitirmeye başladığı zamanımızdaysa sanatçı kendi özgün üslubu içinden “belirsiz” olana dair yeni bir bakış kurgulayabilir.
İnterdisipliner eserlerinde, insanın yaşam pratiklerinden, temel sorunlarına dek şok edici bir bakış kurgulayan Barış Cihanoğlu, gerçekliği daha yakın ve dikkatle araştıran gözlemlerini canlı renk skalası ve şaşırtıcı kurgularıyla taşıyor sergiye.
Burçin Erdi, son dönem çalışmalarında, ölüm ve yaşam dinamikleri arasında insan varlığının şiddet eğilimlerini irdelerken, doğada da “son-başlangıç” döngüleriyle karşılaşılan benzer süreç ve olguları,kendine özgü tekniğiyle görselleştiriyor.
Serdar Kaynak ise, biçimsel olduğu kadar asimetrik yaklaşımlı heykellerinde, mermer ve metal gibi malzemelerle içerik ve işlevi sorgularken; doğanın “çelişki” dolu ikili yapısını “belirginleştiren” denge odaklı arayışlara girişiyor.
Malik Bulut ise, mermer ve metal malzemenin doğasını zorladığı heykellerinde, geleneksel dili çağdaş bir yorumla güncelleyerek; her türlü duygu, düşünce ve kavramın estetik bağlamını koparmadan imgesel bir dille aktarılabileceğini örnekliyor.