İtalya’da tekstil tasarımı eğitimi alıp 2008’e kadar orada yaşayan Begüm Bozkaya… Londra’da uluslararası pazarlama ve marka yönetimi eğitimi alıp Joseph ve YSL basın ofislerinde pişen Merve Başeğmez… Yolları iyi ki kesişmiş ve iyi ki hayallerini gerçekleştirmeye başlamışlar diyeceksiniz tasarımlarıyla tanışınca. Biz kesinlikle öyle düşünüyoruz. Sofra grubundan banyoya, yatak odasından, ev tekstiline, tekne ve bebek koleksiyonlarına kadar geniş bir ürün gamına sahip, klasik, dişi ve kararlı, “Alexandre Home” markasının kurucularıyla söyleşiyoruz.
Bu işbirliği nasıl başladı?
Begüm: Ben Türkiye’ye taşındıktan kısa bir süre sonra, tamamen spontane başladı ve muhteşem bir ortaklık oldu. İkimizin de markamıza katacağı bambaşka özelliklerimiz varmış, bunu keşfettik.
Stilinizi anlatmanızı isteyeceğim…
Begüm: Yıllar geçtikçe stilimiz iyice oturdu diyebilirim. Eskiden yaşadığımız kararsızlıkların hiçbirini yaşamıyoruz artık. Alexandre ürünlerini dünyanın neresine giderseniz gidin tanıyabilirsiniz. Klasik danteli kumaşla en güzel şekilde buluşturan markaların başında biz geliyoruz.
Peki hayatın genelindeki hayalleriniz? İş dışı…
Begüm: En büyük hayalim, insanların hayatını ufacık da olsa iyi yönde değiştirebilecek bir düzen geliştirmek. Ayrıca ileride herkesin faydalanabileceği bir kütüphane kurmak… Şimdiden koleksiyon yapmaya başladım bile!
Neden “Alexandre” adını seçtiniz?
Merve: Uluslararası bir isim olmasını istiyorduk. İkimizin de en sevdiği isim olan Alexandre’da karar kıldık.
Peki bu lokasyona gelişiniz nasıl oldu?
Begüm: Bebek ikimizin de çok sevdiği bir semtti, tesadüfen burayı keşfettik ama bu hale gelebilmesi için epey efor harcadık.
Mağazanızı dekore ederken nelere dikkat ettiniz?
Merve: Çok içimize sinen bir mağaza oldu. Marka danışmanımız Belçika asıllı Vanessa Demortier’nin emeği çok büyük.
Bir mimardan yardım aldınız mı?
Merve: Hayır, almadık. Marka danışmanımız ve biz ne istediğimizi çok iyi bildiğimiz için çok kolay oldu diyebiliriz.
Hazırlayan Seda TÜREN Fotoğraf Erhan TARLIĞ
[imagebrowser id=1018]