Örneğine az rastladığımız türden bir ev bu. Alışılmışın aksine eskiyle yeniyi harmanlamak için eşya curcunası yaşanmıyor, her köşeden bir renk, bir desen fışkırmıyor. O kadar sade, o kadar kendi halinde ki… Bu minimal stilin içinde iki farklı tarz sessizce “Ben buradayım” diyor: Klasik ve modern…
Cecile ile Laurent, en küçük çocukları Leopold doğduğunda, Bordeaux’nun şehir merkezindeki daireden bahçeli bir eve taşınmaya karar vermişler. Önceleri sayfiyeye taşınmakta tereddüt etseler de şehir merkezine beş dakika uzaklıktaki bu güzel muhitte, bu bahçeli evi bulunca bütün kuşkuları yok olmuş. 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş olan bu ev, katlara bölünmesine rağmen Neo-Klasik özelliklerini korumuş. “Alan ve dekorasyon konusunda hemen hemen hiç yenileme yapmayacak olmamız bizi çok mutlu etti. Binanın orijinal karakteri hiç bozulmamış” diyor Cecile. Sadece bir sene süren bir yapı çalışması evi yenilemeye yetmiş ve modern aile yaşantısıyla uyumlu hale getirmiş. Buram buram “eski” kokan bu evi, çağdaş mobilya ve aksesuarlarla dekore ederek “yeni” hale getirmiş çift. Bunu yaparken hiçbir şeyi abartmamış, az eşyayla da bu birlikteliğin sağlanabileceğini kanıtlamışlar. Yenileme sürecinde evin genelinde mavi ve bejin çeşitli tonlarını kullanırken, yapının duvar kabartmaları ve şömine gibi detaylarına hiç dokunmamış, hatta söz konusu şeyin önüne cart renkte bir eşya veya çağdaş bir tasarım yerleştirerek günümüz yaşantısına uyumlu hale gelmesinde rol oynamışlar. Eski bir daktiloyu, üzerinde beyaz renkte bir tasarım lambanın bulunduğu çalışma masasına yerleştirmeleri, bebek mavisi kabartma duvarın tam önüne kırmızı kadife tekli koltuğu uygun görmeleri, tam da bu anlatımın örnekleri olsa gerek. Bu düzeni kurmadan önce, yani evi dekore etmeye başladıkları ilk zamanlarda, işler pek de iyi gitmemiş. “Bir mimarla çalışmaya başladık fakat olmadı. Bizim isteklerimizi göz ardı ederek kendi tarzını empoze etmeye çalıştı, küplerle dolu çağdaş bir düzenleme yapılmasını planladı” diye anlatıyor Laurent: “Sonunda, yaratmak istediğimiz alanı kendimiz tekrar hayal ettik ve müteahhitlerle doğrudan kendimiz anlaştık.”
[imagebrowser id=914]