Bazen bir ev yalnızca dört duvar değildir; geçmişle bağ kurar, bugünü şekillendirir ve geleceğe açılan bir alan sunar. Toronto’nun karakteristik Summerhill mahallesinde yer alan bu şehir evi, tam da bu anlayışla yeniden hayat buldu. Bu dönüşümün mimarı ise Toronto merkezli mimarlık ve iç mimarlık stüdyosu Barbora Vokac Taylor Architect Inc. oldu.
Yeniden tasarlanan bu şehir evi, çağdaş bir yaşam biçimini desteklerken komşuluk ruhunu ve bulunduğu semtin mimari kimliğini de unutmuyor. Baştan sona yenilenen yapı, üç katlı arka cephe eklentisi, yeni bir garaj, yüzme spası ve hem ön hem de arka bahçelerde yapılan peyzaj düzenlemeleriyle adeta baştan yaratıldı.
Projeye başlamadan önce evin mevcut yapısı; bölünmüş, karanlık ve zamanla ruhunu yitirmiş bir formdaydı. Evi alan aile, mahalleye duyduğu sevgiyi korurken, ihtiyaçlarına uygun modern ve işlevsel bir alan yaratmak istiyordu. Barbora Vokac Taylor Architect, bu beklentilere yanıt olarak yalnızca bir mekân tasarlamadı; bu mekânı ailenin gelecekteki yaşam tarzına da hazırladı.
Yapının özgün cephesi, semtin mimari diliyle uyumlu olacak şekilde özenle yeniden düzenlendi. İç mekânda ise tamamen yeni bir planlama yapıldı. Açık plan anlayışı, farklı yaş gruplarını bir araya getiren “perch” alanları ile desteklendi. Bu küçük ama etkili köşeler, ailenin bir arada ama özgürce vakit geçirebilmesini mümkün kılıyor.
İç Mekânda Sıcaklık ve Akış
Evin kalbi olan mutfak, yaşam alanlarının merkezine yerleştirildi. Oturma ve yemek alanları arasında doğal bir geçiş sağlayan bu mutfak, evdeki hareketin ve sosyal hayatın odak noktası hâline geldi. Özel üretim ceviz banketler, doğal ahşap detaylar ve sıcak tonlarda döşemelerle iç mekânda davetkâr bir atmosfer oluşturuldu. Ayrıca arka bahçeye açılan geniş sürgülü kapılar sayesinde yaşam alanı dış mekâna akıyor; yaz aylarında bu alan iki katına çıkabiliyor.
Dikey Bağlantılarla Katmanlı Yaşam
Zemin kat ile bodrum arasına inşa edilen yeni merdiven, evin iç dolaşımını yeniden tanımlıyor. Bodrumda oluşturulan çok amaçlı alanlarda oyun odası, TV odası, spor alanı ve misafir odaları bir arada yer alıyor. Üst katta ise çocuklar için kişiliklerine özel tasarlanmış yatak odaları dikkat çekiyor. Kompakt alanların verimli kullanılmasını sağlayan çok işlevli “studiolo”lar, raf, yatak başı, masa ve komodin gibi fonksiyonları tek bir parçada birleştiriyor.
Doğayla İç İçe Bir Üçüncü Kat
Yeni eklenen üçüncü kat, ebeveyn süitiyle birlikte tasarlandı. Yatak odası, banyo ve yürüyüş gardırobu içeren bu alan, aynı zamanda arka bahçeye bakan özel bir terasla taçlandırıldı. Teras, garajın yeşil çatısı ve yeni peyzaj düzenlemesiyle çevreyle bütünleşiyor. Bu bölümde kullanılan hava koşullarına dayanıklı çelik kaplama, zamanla doğal bir patina kazanarak yapıya zarif bir karakter katıyor.
Dış Mekânda Estetik ve Fonksiyon Bir Arada
Barbora Vokac Taylor Architect Inc., sürdürülebilirlik ilkesini projeye entegre ederken var olan yapı kabuğunu büyük ölçüde korumayı tercih etti. Isı kaybını önleyen yalıtım çalışmalarıyla evin enerji performansı artırıldı. Bahçedeki yeni yüzme spası, yangın çukuru, motorize pergola ve yeşil çatılı üç araçlık garaj ise dış mekânda hem konfor hem de estetik bir kullanım sunuyor.
Bu proje yalnızca bir renovasyon değil; zamana karşı dayanıklı, fonksiyonel ve duygusal bağ kuran bir yaşam alanı yaratma süreciydi. Barbora Vokac Taylor Architect Inc. imzasını taşıyan bu özel dönüşüm, çağdaş bir ailenin günlük hayatına incelikle cevap verirken bulunduğu semtin dokusuyla uyum içinde yeni bir hikâye yazıyor.
Fotoğraf: Doublespace Photography
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>> Doğa ile Bütünleşen Mimari: Nine X Nine Evi
İlgili Yazılar:
Doğa ile Mükemmel Uyum İçinde Bir Yaşam Alanı: Les Pavillons du Lac
California Zarafeti: Wrightcrest Evi’nin Aydınlık ve Sanatsal Dönüşümü
