Beykoz Konakları’ndaki villa projesiyle Misa Architects, geçici dekorasyon trendlerinden özgürleşen, huzur ve “kendine ait” hissiyle dolu bir ev projesine imza atmış. Her köşesinde ayrıntıların düşünüldüğü, sakin ve zarif bir atmosfer yaratılmış.
2005 yılında Ayşe Akyüz Öz ve Seçil Gün Göktalay tarafından kurulan Misa Architects, başlangıçta sadece iki yakın arkadaşın hayalini gerçekleştirme isteğiyle yola çıkmış. Her ikisi de mimarlık eğitimlerini tamamlamış ve profesyonel kariyerlerinde farklı alanlarda deneyim kazanmış olan Öz ve Göktalay, kurdukları ekiple hem profesyonel becerilerini hem de güçlü takım ruhlarını geliştirerek, projelere duygu katmayı başaran bir aileye dönüşmüşler. Kişisel ve profesyonel bağları güçlü olan ortaklar, bir araya geldiklerinde farklı düşünme tarzları ve ilgi alanlarıyla birbirlerini tamamladıklarını söylüyor. Bu farklılıkların, birlikte çalışırken zenginleştirici bir etki yarattığını ve ofisin tasarım anlayışını şekillendirdiğini de ekliyorlar.
Beykoz Konakları’ndaki bu proje ise 4 Şubat 2022 tarihinde Misa Arctitects’e gelmiş. Bir kız ve bir erkek çocuğuyla yaşayan aile, evlerinde ahşap malzemelerin sıcaklığı ile doğal taşların huzur veren sakinliğini bir araya getirerek dengeli ve dingin bir atmosfer yaratmayı amaçlıyormuş. Tasarımda, sade ve minimal bir yaklaşımın benimsendiği ancak heyecan verici unsurların da yer aldığı, fonksiyonel ve sıcak bir atmosferin hâkim olduğu bir yaşam alanı talepleri varmış. Bu doğrultuda, estetik ve konforu ön planda tutarak, her bireyin ihtiyaçlarına hitap eden bir ortam tasarlanmış.
Projelendirme ve tasarım süreci dört ayın ardından şantiye uygulamasıyla devam etmiş. Bir yılın sonucunda ise uygulama ile beraber proje tamamlanmış: “Evin her köşesinde huzurun ve zamansızlığın izlerini görmek mümkün. Tasarım sürecinde, şehir hayatının karmaşasından uzak, derin bir sakinlik arayışıyla yola çıktık. Müşterimizi tanımak ve ihtiyaçlarının farkında olmak, tasarım sürecimizde en büyük önceliğimizdi. Müşterimizin evine adım attığı an, dış dünyanın gürültüsünden arınmış, sadece kendi dünyasına ait bir alanda huzuru bulmasını istedik. Bu vizyon, tüm sürecin temelini oluşturdu.”
Sakin tonlar, alçı çıtalar, ahşap dokular ve doğal taşlar, iç mekâna huzurlu bir şıklık katmış. Bu unsurları ton sür ton ve bordo gibi Avrupai tonlarla dengeleyerek, zarif ve sıcak bir atmosfer yaratmak istenmiş. Çünkü Misa Architects, renklerin anlamlarının tasarımları şekillendirdiğine inanıyor. Onlara göre bir ev, yalnızca fiziksel bir mekân değil, ruhsal bir deneyim sunmalı. Her alan, evin sakinlerine estetik bir haz sunarken, aynı zamanda dinginlik sağlamalı.
“Minimalizmi detaylarla tamamlayarak, her öğenin yerli yerinde olmasını sağladık; her tasarım, bağlamında güzelleşir. Hiçbir boşluk düşünülmeden bırakılmadı, her alan ev sahiplerinin ruhunu yansıttı.” Balkonlar dahil 560 metrekarelik projenin bu alanlara ek olarak 547 metrekare dış bahçe toplamı mevcut.
Proje sürecinde, ev sahiplerinin ihtiyaçları ve duygusal bağları, en ön planda olan unsurlar olmuş. Ev sahiplerini yakından dinleyerek, yoğun iş yaşamlarından uzaklaşabilecekleri, her birinin kendini özel hissedebileceği bir ev tasarlamaya odaklanmışlar. Özellikle ev sahipleri için çocuklarının kendi kişiliklerini yansıtan, kendi özel alanlarına sahip olmaları çok önemliymiş. Bu yüzden, evdeki her odanın kendine özgü bir karakteri ve hissiyatı var.
“Müşterimizin tercihi olan minimal bir yaklaşımı benimsemiş olsak da tasarımın monotonluktan uzak, canlı ve dinamik olmasına özen gösterdik; bu, oldukça ince bir dengeyi gerektiriyordu. Bu çizgiyi sağlamak için tasarımımızda ‘denge’yi anahtar kelime olarak belirledik. Malzemelerin uyumu ve her bir mekânın kütlesinin birbiriyle oluşturduğu uyum, tasarımın temel taşlarını oluşturdu. Her malzemenin doğru yerde kullanılması, mekâna sadece estetik bir değer katmakla kalmadı, aynı zamanda fonksiyonel ve duygusal açıdan da ev sahiplerine hitap eden bir atmosferin doğmasına yardımcı oldu. Bu denge, evin her alanında kendini gösteriyor, her odanın farklı karakteri ve duygusal tonları, ancak birbirini tamamlayan bir bütünlük içinde şekilleniyordu. Bu konuda müşterimize hitap eden ve isteklerini karşılayan bir tasarım oluştuğuna inanıyoruz.”
Hazırlayan: Gökçe Karaman Önemci
Fotoğraflar: Emre Önemci
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>Bodrum Yalıkavak’ta Yalın ve Modern Bir Ev
İlgili Yazılar:
Orford Evi: Doğanın Kalbinde Zamansız Bir Kaçış