Ana SayfaTasarımMimariKüçükçekmece Cemevi: Mimarlığın Geleceğine Türkiye’den Damga

Küçükçekmece Cemevi: Mimarlığın Geleceğine Türkiye’den Damga

Dünya Mimarlık Festivali (WAF) 2024’te büyük ödül Türkiye’ye geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle EAA tarafından tasarlanan Küçükçekmece Cemevi projesi, bu yılın “Future Project Of The Year” ödülüne layık görüldü. Seçkin akademisyenler ve mimarlardan oluşan jüri, 14 farklı kategoride birinci olan projeler arasından bu eseri büyük ödüle değer buldu. Bu zafer, Türkiye’nin bu prestijli ödülü ilk kez kazanmasıyla tarihi bir önem taşıyor.

Küçükçekmece Cemevi projesi, aynı zamanda WAFX Ödülleri’nde “Power and Justice” kategorisinde de birincilik elde etti. Küresel meseleleri ele alan ve yenilikçi çözümler sunan tasarımlara verilen bu ödül, projeyi iklim değişikliği, sağlık, teknoloji ve etik gibi konulardaki yaklaşımıyla da öne çıkarıyor.

Kimlik, Mekân ve Toplumsal Bellek

Kent dokusunda, kimlikler üzerinden yapılan politikalar ve ötekileştirme baskıları sıkça karşımıza çıkıyor. Farklı grupları marjinalize ederek toplumdan uzaklaştırmak, baskıcı rejimlerin en kolay kontrol mekanizmalarından biri. Küçükçekmece Cemevi’nin tasarımı da bu sosyolojik baskının izlerini taşıyan bir atmosfere karşı bir yanıt niteliğinde. Alevi topluluğunun kimlik arayışını ve meşru bir mekân ihtiyacını karşılamak için şekillendirilen proje, bu kültürün sözlü ve yazılı belgelerinden ilham alarak hayata geçirildi. Cem ritüellerinin özündeki topluluk ruhunu yansıtacak şekilde tasarım kararları alındı.

Yaşayan Bir Alan, Toplumsal Bir Merkez

Proje alanının mevcut kullanım alışkanlıkları, bölgenin kaliteli bir rekreasyon alanına olan ihtiyacını da gözler önüne serdi. Bu doğrultuda, bölgenin topografik özelliklerini avantaja çeviren tasarım, cemevi ve yan mekânları, parkın alt kotuna yerleştirilmiş, bölgenin dokusuna entegre edilmiş durumda. Böylece, farklı kullanım alanlarına sahip avlular oluşturuldu ve bu avlular, parkla hem görsel hem de fiziksel olarak bütünleştirildi.

Hayat adı verilen ana topluluk alanı, ana ulaşım aksının dingin atmosferini yansıtıyor. Yemekhane, okuma odası ve sınıflar gibi bölümler, geleneksel köy tipolojisini anımsatan bir düzende konumlandırılmış. Cem ritüellerinin birleştirici ruhunu yansıtan ibadet alanı ise topluluğun buluşma ve birliktelik kavramlarını merkeze alıyor. Konuşma Meydanı, Cem Meydanı ve avlu yapısıyla bu tasarım, kültürel mirasa saygı duruşunda bulunuyor.

Küçükçekmece Cemevi, yalnızca mimari bir proje değil; toplumun kimlik mücadelesine dair bir hikâye anlatıyor. Yenilikçi, insan odaklı ve kültürel değerlere saygılı bu tasarım, geleceğin şehirlerine ilham verecek bir sembol.

Fotoğraf: EAA-Emre Arolat Architecture Archives

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR