Aslı Eğilmezler, kurduğu Work of Arch Studio ile tasarım üzerine kendine ait ve katmanlı bir çizgi oluşturmuş. Sürdürülebilir, zanaat öncelikli tasarımlarının yanı sıra Londra ve Nice’deki yeni lokasyonlarını da konuştuk.
Bazen tam da hayalinizdeki gibi bir kulpu bulamadığınız için kolları sıvarsınız. İlham kaynaklarının yaratıcılığa dönüşme sürecinde işte böyle güzel bahanelere ihtiyacımız var tam olarak. Work of Arch Studio, uzun ömürlü, çevreye karşı bilinçli ve el emeğinin her daim ön planda olduğu bir marka. Detayları keyifli sohbetimizde bulacaksınız.
Work of Arch nasıl kuruldu? Neler yapıyor?
10 senelik kariyer yolculuğunun sonunda edindiğim tecrübe ve birikim ile 2019 yılında kurduğum Work of Arch Studio, iç mimari tasarım, uygulama ve proje yönetimi alanlarında hizmet veren, tecrübeli ve donanımlı bir mimarlık ofisi. Ofis, konut, mağaza ve otel gibi projelerde, tasarım ve uygulama alanlarında farklı ölçek ve ihtiyaçlara yönelik hizmet verdiğimiz gibi birden çok disiplinin de dahil olduğu yerli ve yabancı projelerde, proje yönetimi hizmeti vermekteyiz. Work of Arch Studio’da yaptığımız birçok proje akabinde, tasarımları stüdyomuza ait ev aksesuarlarının, tașınabilir küçük mobilyaların, dolap ve çekmece kulplarının ve sürgü kapı kollarının olduğu bir koleksiyon hazırladık.
İstanbul’un ardından Nice ve Londra’da olma fikri nasıl ortaya çıktı?
Aslında, tüm koleksiyonun çıkış noktası, Frank kulpları. Pandemi öncesinde tasarım aşamasında olduğumuz bir projemizde, hayal ettiğim dolap kulpunu bulamamak, kendi kulpumu tasarlama ve üretme fikrini ateşledi. Dolayısıyla tüm koleksiyonun genel hatları ile hayalimde oluşması, pandemiden önceye dayanıyor. Hem stüdyomuzu hem de koleksiyon ürünlerimizi önce İstanbul’da tanıtmak, sonra Londra’ya ve sonrasında ise Nice’e taşımak, beni çok heyecanlandıran hayallerimden biriydi. Tüm dünyanın pandemi ile sınanması, ulaşımın ve ticaretin büyük ölçekte durması, bu hayalimi belirli bir süre için ertelememe sebep oldu. Geçen bu süreyi, ürünlerin ARGE’si üzerinde çalışarak, koleksiyona yeni ürünler katarak değerlendirdik. Doğru zamanın da gelmesi ile birlikte, tasarımlarımızı Londra’da çeşitli design ve concept store’larda görmek ve çeşitli mimari projelerde yer almak için adımlarımızı attık.
Tasarım anlayışınızı tanımlar mısınız?
Tarih boyunca el işçiliğinin önemli sayıldığı, başka kültürlere esin kaynağı olan ve en önemlisi zanaatın ve zanaatçının değerli görüldüğü bir coğrafyadan geliyoruz. Bunun en güzel örneklerinden birkaçı, el dokuması halılar, çiniler ve ipek kumaşlardır. Aldığımız bu kültür emanetinden yola çıkarak biz de modern tasarım ile el zanaatının birleştiği, bulunduğu her farklı dokudaki mekâna uyan tasarımlar ortaya çıkarmaya özen gösteriyoruz.
Work of Arch’a özgü bir imza detayı ya da ortak bir dil var mı?
Work of Arch Collection ürünlerini farklı kılan belirli nüanslar bulunuyor. Örneğin, aynı türde ürünlerin bile her birinin tek tek elde dövülmüş olması; klasik el işçiliği ile parlak baskın renklerin, farklı dokuların bir arada kullanılması; diğer yandan, organik formların ön planda yer alması koleksiyonumuzun imza özellikleri olarak sıralanabilir.
Koleksiyonlarınızı neler oluşturuyor?
Koleksiyonumuzun çıkışı, 25 santimlik dövme demir dolap kulpu ile oldu. Bu ürünü önce dövme demir ayaklı, dana derisi ve keten kumaştan puflar, sonrasında dövme demir kulplu dekoratif tepsiler takip etti. Bize ulaşan ve bizi çok mutlu eden geri bildirimler sonucunda hazırladığımız Elements’24 isimli koleksiyonumuz, çeşitli ölçülerde demir ve pirinç dolap kulpları, sürgü kapı kolu, farklı renk ve metal finishing’lerde tepsiler, demir ve pirinç yan sehpalar, alternatif kumaşlı demir ayaklı puflar, parlak cilalı kaplama rahleler, şamdanlar ve son olarak, benim için ayrıca özel olan dövme demir eğik rahle ve dövme demir ayaklı violet mermer sunumluktan oluşuyor.
Yapım: Gökçe Karaman Önemci
Fotoğraf: Kadir Asnaz