Nancy Meyers filmleri, sadece hikayeleriyle değil, yaşam alanlarının yarattığı huzurlu ve sofistike atmosferle de izleyicileri büyülüyor. Meyers’ın estetik anlayışı; sıcak, rahat ve yaşanabilir mekânları öne çıkarıyor. The Holiday, It’s Complicated ve Something’s Gotta Give gibi filmler, mekân tasarımını birer karakter gibi kullanarak hikâyelere ruh katıyor. Minimal detaylarla tamamlanan geniş pencereler, nötr tonların hâkim olduğu oturma grupları ve küçük dekoratif ögeler, Meyers’ın imza tarzını yansıtıyor. Bu estetik anlayışı, konforlu bir yaşam alanı oluşturmak isteyenler için mükemmel bir ilham kaynağı olabilir.
#1 Something’s Gotta Give
Filmdeki Hamptons evi, beyaz ve bej tonlarının hâkimiyetinde ferah bir görünüm sunuyor. Oturma odasında duvarlardan mobilyalara kadar kullanılan nötr renkler, sakin ve sofistike bir atmosfer yaratıyor. Benzer bir etki için açık renk mobilyalar ve bej halılar tercih edebilirsiniz.
#2 The Holiday
Cameron Diaz’ın karakterinin tatil yaptığı İngiliz kır evi, sıcak ve samimi bir dekorasyon örneğidir. Yumuşak koltuklar, battaniyeler ve şömineyle vurgulanan bu tarz, küçük ama sıcak bir alan yaratmanıza yardımcı olur. Alanınızda konforlu yastıklar, dokulu battaniyeler ve ahşap detaylar kullanarak benzer bir hissiyat elde edebilirsiniz.
#3 It’s Complicated
Meryl Streep’in canlandırdığı karakterin evi, sanatsal objeler ve kişisel detaylarla bezenmiş. Oturma odasında sanatsal tablolar, dikkat çekici vazolar ve kişisel koleksiyonlarla kendi tarzınızı yansıtabilirsiniz. Bu öğeler, yaşam alanınızı hem estetik hem de anlamlı hale getirecektir.
#4 The Intern
Filmde, genç bir girişimci olan Jules’un (Anne Hathaway) Brooklyn’deki evi, modern ve klasik tasarım ögelerinin birleşiminden oluşuyor. Minimalist çizgiler ve birkaç zamansız parça ekleyerek oturma odanızda denge sağlayabilirsiniz. Özellikle sade bir kanepeyi şık bir avize ile tamamlamak etkili olacaktır.