Numo Hotels & Resorts’un yeni projesi, Mikonos Adası’nda, kusursuz misafirperverliği, estetik ve yaratıcı bir tatil köyü anlayışı içinde sunuyor.
Girit’teki Numo Ierapetra’nın başarısının ardından Numo Hotels & Resorts, ikinci projesi Numo Mykonos’u adanın doğusunda, Kalafati’de açtı. Dünya çapında sörfçülerin favorisi olan ve adanın ilk sörf kulübüne ev sahipliği yapan plajıyla bu butik otel, adanın DNA’sını şekillendiren 60’lar ve 70’lerin otantik, kaygısız döneminden ve içinde bulunduğu ortamdan ilham alıyor. Numo Hotels & Resorts’un temel tasarım felsefesi yerel, doğa ve geleneksel malzemelerin modern ve yaratıcı bir şekilde sergilenmesinden oluşuyor.
Bu felsefeden hareketle, Numo Mykonos projesinde de binanın orijinalinin korunmasına ve Kiklad Adaları’na ait geleneksel unsurların vurgulanmasına önem verilmiş. Esasen binanın tarihçesi ve mimarisi, renovasyon projesini gerçekleştiren ekibe de rehberlik etmiş. Projeyi, Hotel IM’in kreatif direktörü iç mimar Ioanna Mitropoulou ve What The Studio adlı mimarlık ofisi işbirliği içinde yürütmüş.
“Minimalist Kiklad tasarımı, yeni uygulamalarda yerel zanaatkârlar tarafından kullanılan geleneksel malzemelerle geliştirildi. Yunanistan’ın dört bir yanından gelen mermerler farklı dokular ve renklerde dekorasyonda yer aldı; resepsiyon masasında Argos’tan gelen yeşil Pocahontas, ana havuzun etrafında Tinos yeşil mermeri ve yatak odası lavabolarında Thebes’in sarı mermerinin kullanılması gibi,” diye anlatıyor Mitropoulou. Tesisin geneline yansıyan özel dokunuşlara ise Girit’teki üst düzey zanaatkârlar tarafından saz ve hasır kullanılarak elde yapılan aydınlatma armatürlerini, Màre Màre havuz barında Patricia Urquiola’nın Mutina için tasarladığı el yapımı Chamotte karolarını, bahçelerde ve balkonlarda gizlilik ve gölge sağlayan İtalyan seramik örtülerini (clostrà) örnek gösterebiliriz.
Tatil köyü, sekiz oda ve süit kategorisine ayrılmış 27 odadan oluşuyor. Tüm odalarda, siyah ve beyaz çizgili mermer zeminler, zarif pirinç aydınlatma armatürleri, Kiklad’daki seramik atölyeleri tarafından yapılan dekoratif objeler, geleneksel Mikonos mimarisinden ilham alan yerleşik yatak ve oturma alanları kullanılarak rahat ve zahmetsiz bir lüks yaratılmış. Saman ve ahşap detaylar, bu stili tamamlayan dekoratif unsurlar olarak sıcaklık katmış. Renk paleti ise ilhamını, manzaranın kendisinden almış: Kalafati sularının zümrüt ve mavi-yeşil tonları, kumun altın tonları ile buluşarak, adanın gün batımlarını hatırlatan cesur turuncu ve toprak tonları ile tamamlanmış.
Hazırlayan Işıl Karahanoğlu
Fotoğraf Nıck Kontostavlakıs/ Globe & Trotter
