Göktürk’te bir sitede konumlanan dubleks ev, İç Mimar Fatih Kesekci tarafından projelendirilmiş. Minimum eşya, maksimum fayda ilkesi ile kurgulanan evin zamansız, modern ve minimalist bir tasarım dili var.
Hazırlayan: Işıl Karahanoğlu
Fotoğraf: Erhan Tarlığ
Projeye başladığında; ailenin uzun yıllar kullanma isteğiyle taşındıkları evin zamansız bir tasarıma sahip olmasını hedefleyen iç mimar Fatih Kesekci; “Elbette duvar renkleri, hareketli mobilyalar ve aksesuarlarda, 4-5 sene sonra kolaylıkla değiştirilebilecek güncel trendlerden tamamen kopmadık fakat mermerler, parke, mutfak dolapları gibi görece değişimleri daha külfetli olan yapı malzemelerinde, uzun süre modası geçmeyecek, farklı malzeme ve renklerle kombinlenebilecek tercihler yaptık,” diye anlatıyor. Tasarım sürecini doğrudan etkileyen bir diğer konunun ise, ebeveyn yatak odasındaki 5 metre tavan yüksekliği ve tonozla kapatılmış çatı olduğunu ekliyor. Mimari olarak fark yaratan ve mekân algısını etkileyen bu özellik, mobilyaların karakterine ve tasarımlarına yön vermiş.
Proje uygulama aşamasına geçildiğinde ise, ekipte bulunan inşaat mühendisleri önce bina güvenliği açısından kontrolleri gerçekleştirmiş. Ardından, 5 oda ve 1 salondan oluşan orijinal plan değiştirilerek üst katta bulunan 2 oda birleştirilmiş. Bunun yanı sıra, alt katta bulunan çamaşır odası giyinme odalarının bulunduğu üst kata taşınmış.
Mutfağı büyütmek ve daha fazla kullanım alanı kazanmak için de, ısıtma kazanları üst katta yapılan ayrı bir alana taşınmış. Ayrıca, orijinalinde keskin hatlara sahip olan merdiven de revize edilerek yumuşatılmış. “Salonun, günün yorgunluğunu attığınız, aile bireyleriyle vakit geçirdiğiniz ve bu nedenle kendinizi rahat hissedeceğiniz ergonomi ve konforda olması gerekir, ama aynı zamanda misafirlerinizi de ağırlayabileceğiniz, evin vitrinidir de,” diyen Kesekci, salon ve yemek alanında tam olarak bu ikisi arasındaki denge üzerine kurulu bir tasarım fikrinden yola çıkmış. Mutfağı ise, birden fazla parametrenin birlikte düşünülmesi ve planlanması gereken bir alan, hatta evin kalbi olarak gören Kesekci, hazır mutfak markaları ile çalışmak yerine, mekâna özel olarak tasarım ve uygulama yapmış. Pişirme/ servis ve yaşam alanı olarak iki bölümde kurgulanan mutfakta, kolay temizlenebilir ve dayanıklı malzemeler tercih edilmiş. 300 metrekare net kullanım alanına sahip olan proje teslim alındığında, uyuma alanı ve banyo çok büyük, giyinme alanı yetersiz ve birkaç farklı yerde dağınık durumdaymış.
Kesekci, banyoyu daraltarak daha kompakt ve kullanışlı bir hale getirmiş. Yatak alanını da biraz küçülterek, giyinme odasını tek bir alanda toplayıp, dolap kapasitesini 2 katına çıkarmış. Genç odasına gelince, günümüzde tüm gençlerin ilgi alanı olan teknoloji ve bilgisayar oyunları, odanın kurgusunu şekillendirmiş. İki farklı oda birleştirilerek, çalışma/oyun ve uyuma/dinlenme alanları yaratılmış. İnteraktif oyun atmosferi, antrasit-gri tonlar ve loş aydınlatmalarla tamamlanmış. Gizli ışıklarda kullanılan daha canlı ve dinamik renkler ise bu yoğunluğu bir parça kırmış.
Milano’da renk kuramı ile ilgili bir eğitim alan iç mimar Fatih Kesekci; “Çizim sürecinde bilgisayar ortamında başlayan denemeler, şantiyede ve toplantılarda numunelerle yaptığımız alternatif kombinler ve cilahanelerde bizzat elimde karışım yapıp elde ettiğim renkler bu işin keyifli parçalarından,” diye anlatıyor.
Evin genel tarzı modern bir alt zemin üzerine oturduğu için ana hatlarda, tüm diğer renklerle kombinlenebilen nötr tonlar kullanılmış. Ardından mekânlara göre renk paleti oluşturulmuş. Ebeveyn yatak odasında insanı sakinleştiren mavi ve yeşilin pastel tonları; salonda orta sehpa ve yemek masası ayağındaki özel dövme bakır malzemeden ilhamla kiremit tonları; mutfakta temiz ve sade bir görünüm sağlayan renkler tercih edilmiş.