Tuzla’da Dada Interior imzasıyla dekorasyonun şekillendiği evde enerjisi yüksek, sıcak ama duygusu olan bir kurgu ve akış hedeflenmiş.
Hazırlayan: Rana Korgül
Fotoğraf: Yonca Muslubaş
İstanbul’da ama merkezin yoğun kalabalığından uzakta müstakil bir evi ziyaret ediyoruz. İçeri girer girmez mutluluk hissi veren ev, özel ve keyifli bir dekorasyona sahip. Dada Kuzguncuk ve Dada Uzak Orman kurucu ortağı Aslı Şekerci’nin dekorasyonunu gerçekleştirdiği evin detaylarını Şekerci’den dinliyoruz. “Ev çok sevdiğimiz dostlarımıza ait. Bizden Dada Interior olarak hem evin kimliğine hem de kendilerinin hayat görüşüne uygun bir şekilde yenilememizi rica ettiler. Biz de büyük bir heyecanla projeyi üstlendik.” Ev sahibi genç çift bir ithalat şirketinin sahibi ve bu evde kedileri ile beraber ikamet ediyorlar. Lokasyon olarak iş yerleri civarında bir yerde konumlanmak isterken, Tuzla’nın havaalanına yakın olması da sık seyahat eden bu çift için bir tercih sebebi olmuş. 80’li yıllarda dönem mimarisine uygun olarak yapılan ev, aslında üç kardeş için özel olarak inşa edilen yan yana üç adet yapıdan oluşuyor. O dönem sitenin arazisinde bir otel de yer alıyormuş. Evler şimdi yeni inşa sahası olan bu otelin havuz kısmını görecek şekilde tasarlanmış.
“Yıllarca üç evde pek çok çocuk ve torun büyümüş. Evin satın alınmasında bu güçlü hikâyenin de önemi var aslında,” diye belirtiyor Şekerci. 250 metrekare bir alana oturan evin iç kullanımı ise 100 metrekare civarında. Geniş bir salon, açık mutfak ve konuk tuvaletinin yer aldığı ana yaşam bölümünün yanı sıra bir yatak odası ve bir çalışma – hobi odasından oluşuyor. Yatak odasında ayrıca bir banyo var.Bir de balkon ve bahçe deposu mevcut. “Evi Dada Interior adına ben dekore ettim. Projeyi ilk teslim aldığımızda yorgun bir evle karşılaştık. Mutfak ve ıslak mekânların baştan yapılması gerekti. Onun dışında iç mimarisine hiç dokunmadık. İç mekânları büyütmek ve alanları ferah göstermek için bazı çözümler uyguladık. Çok yüksek tavanlı bir ev olduğu için ahşap dokudaki tavan detayları beyaza boyandı. Duvarlarda Jotun iç mekân koleksiyon renklerinden kontrast iki ton kullanılarak yükseklik dengelendi. Kapı ve dolap renklerinde koyu renkler tercih edildi. Bu evi dekore ederken biraz İskandinav evleri biraz da Türk filmleri bize ilham oldu. Sonuçta, eklektik bir ev oldu. Evin tasarlanma sürecinde, seçkide yer alan tüm eşya ve objelerin bir 60’lar duygusu yansıtmasına özen gösterdik. Bazı mevcut mobilyaları tekrardan bakım ve onarımdan geçirerek yeniledik. Bazı ürün ve aksesuarları Dada Kuzguncuk ve Dada Uzak Orman koleksiyonundan seçtik. Bizim antika koleksiyonumuz, genç çiftin bizimle beraber çalışma tercihlerinde belirleyici oldu. İki ay süren dekorasyon çalışmalarıyla bu yaşlı ve tatlı eve tekrar hayat vermiş olduk,” diye bahsediyor Şekerci.
Evin kendini ifade eden akışta bir lisanı olmuş. “Renk seçimlerinde, oksit sarı kadife koltuk başlangıç ivmesini oluşturdu. Zaten güçlü olan bu renk ivmesini kremler, griler ve az miktarda çizgili siyah formla destekledik. Evde aplik, abajur, lambader, spot ve çeşitli tasarım lambalar kullanıldı. Zeminler parke olup parça halılara yer verildi. Aslında bu ölçüde bir eve bu denli geniş bir yelpazede ürün seçmek ve bunu yaparken harmonik bir düzen oluşturmak kolay oldu diyemeyiz. Evin kendi gücünü bilen ve dengede kalabilen, davetkâr ama çok da yüksek bir tandansı olmayan bir dünyası olmasını arzu ettik. Sarmalasın, ısıtsın ama kendi kimliğini de ortaya koysun istedik. Bu evde yaşamak, bazen bir nostaljik Türk filminin içinde olmak gibi. Duvardaki büyük çalışma, işlerini kadim kent Mardin’de üreten Ferhat Salman’a ait.
Yatak odasında baskı işler ve banyoda kadın portreleri var. Bu ev aslında anlamlı geçen, yolculuğu değerli pek çok hikâye ile bir başka yolculukta buluşmayı anlatıyor. Biz de bu yolcuların arasında yerimizi, tüm bu güzel anıların hakkını teslim ederek aldık,” diyen Şekerci gündeminden de bahsediyor, “Dada Kuzguncuk gayet güzel gidiyor. Kışın gelişiyle beraber Kuzguncuk en sevdiğimiz haline büründü. Küçük bir köşke konuşlandığımız için dışarıda yağmur yağarken dükkânın içinden Kuzguncuk sokaklarını izlemeyi ayrıca seviyoruz. Neredeyse her hafta yeni ürünler getirerek dükkândaki seçkiyi değiştirmeye devam ediyoruz. Kuzguncuk’a her gelişinde bize mutlaka uğrayan sadık misafirlerimiz var, onları her defasında yeni antika ürünlerle karşılamak bizi mutlu ediyor. Biraz tahminimizden uzun sürdü ama Karamürsel’deki Uzak Orman’da konaklama opsiyonu sunacağımız odalar neredeyse tamamlanmak üzere. Konaklama hizmeti başladıktan sonra Uzak Orman’da ve oradaki devasa antika galerimizde daha çok kişiyi ağırlayabilmek üzere çalışmaya odaklanacağız, heyecanlıyız. Özellikle küçük şirket etkinlikleri için bu alanı nasıl daha verimli kullanabiliriz diye kafa yoruyoruz bu sıra. Valentino Garavani kendini anlatırken ‘Ben zarif güzelliklere aşığım,’ diyor.
Galiba ben de içinde zarafet, öykü, özen ve estetik olan şeylere tutku ile bağlıyım. Ve bunun sürekliliği gayreti içerisinde yaşıyorum,” diyerek sözlerini tamamlıyor.