New York’ta yaşayan mimari tasarımcı ve dijital sanatçı Ceren Arslan’ın ana çalışma alanları binalar, iç mekânlar ve konsept tasarımı olmakla birlikte, onu farklı kılan özelliği; bir sanat projesi ve yaratıcı ajans niteliğinde çalışan EXIT adını verdiği platformu.
Hazırlayan: Işıl Karahanoğlu
Hem mimari yarışmalarda hem de uzun vadeli projelerde yer alarak mimarlığın teknik yanından çok tasarım kısmında yer almaya başlayan Ceren Arslan, 3 boyutlu tasarımın en iyi ifade dili olduğunu fark ederek arka arkaya konsept mekânlar yaratmaya başlamış. “Sanıyorum bu, mimarlık mesleğinin gerçek hayata uygulandığında törpülenmesine verdiğim bir tepkiydi. Gerçekliğe yakın ama kurgusal ve hikâyesi olan bir seri mekân tasarladım. Neredeyse gerçek gibi ancak gerçeğe alternatif tasarımlar olduğu için de bunlara EXIT adını verdim,” sözleriyle projesini anlatan Arslan, bir yandan uygulama sürecine odaklanması gereken büyük ölçekli işlerde çalışırken, diğer yandan fonksiyonel gerçekler, yapısal gereklilikler ya da bütçesel kısıtlamalar olmadan gelişen EXIT projesine devam etmiş. Her hafta bir mekân tasarlayarak ve her seferinde özgün bir konsept yaratarak 10 işe ulaştığında, bunları sosyal medyada sergilemeye başlamış. 20 parçaya ulaştığında ise Soho’da ilk solo sergisini gerçekleştirmiş.
“EXIT’i kendi yaratıcı arşivim gibi görüyorum ve tasarımlarımı görsel hikâyelere dönüştürüyorum. Amacım; kalıcı ya da geçici, deneyimsel ya da yaşanabilir fark etmeksizin olağan dışı mekânlar yaratmak, yaşamın içindeki sıradanlığı yok etmek,” diyor Arslan. Üniversiteyi beraber okuduğu Pietro Franceschini’nin Waldo koleksiyonundan esinlenen ortak projeleri ‘Where is Waldo?’ için bir dünya tasarlamış. Franceschini’nin turuncu kadife koltuk tasarımlarını renkler ve dokular arasında saklayan 4 parçadan oluşan eserde Waldo’nun dünyası bir puzzle gibi kurgulanmış. Bir diğer projesinde, Meksika’da tanıştığı Korsikalı bir metal tasarımcısının sandalyesini görselleştirerek 50 kişilik bir yemek masası sahnesi tasarlamış.
Arslan, “Benim için süreç daima hikâyeyle başlıyor. ‘Neyi yakalamaya çalışıyorum?’, ‘Bu görselle neyi yansıtmak istiyorum?’ sorularına yanıt arıyorum ve ne zaman ki bu yanıtlarla beraber nasıl bir mesaj aktarmak istediğimi netleştiriyorum, geriye bunu gerçekleştirecek araçlara odaklanmak kalıyor. Bazen kara kalemle kâğıda çizim yapıyorum, bazense direkt olarak 3D çizime geçiyorum. Kompozisyonu doğru bir şekilde kurup, hikâye kısmını netleştirdikten sonra çalışmak istediğim materyallere odaklanıyorum. Yıllar içinde gerçek hayatın içinden oluşturduğum görsel bir kütüphanem oldu ki bu bilgisayar ortamında yaratılmış grafikler kullanmaktan çok daha verimli oluyor. Son dokunuşları ise, görsel dünyanın ruhunu yansıtacak çevresel ayarlamalar ve aydınlatmalar ile yapıyorum. Ardından 300 DPI olarak hazırlayıp dünyaya sunmaya hazır hale getiriyorum,” sözleriyle yaratım sürecini anlatıyor.
EXIT projesi kapsamında ürün tasarımcılarından müzik şirketlerine, moda dünyasından kurumsal markalara uzanan iş birliklerine imza atarak dijital sanat alanında kendine sağlam bir yer edinen Arslan, son olarak işlerini Milan Design Week’te sergilemiş. Ayrıca, Archdaily jürisi tarafından verilen Architectural Visualization Ödülü’nü kazanan 8 mimardan biri olma ayrıcalığına erişen bu ismi daha çok duyacağız gibi gözüküyor. exit_ceren, exitceren.com