Ana SayfaDekorasyonEv DekorasyonEDDA Architecture’dan Rafine Bir Şehir Evi

EDDA Architecture’dan Rafine Bir Şehir Evi

Sanat eserlerinin tasarım sürecine ilham verdiği özgün bir şehir evindeyiz. Doğal malzemeler, renkler ve birbirini tamamlayan dokularla bu dinlendirici, özgün ve şık projeyi, EDDA Architecture’ın kurucusu Eda Tahmaz ile birlikte geziyoruz.

Seneler içinde her şey gibi, yaşadığımız evden beklentilerimiz de değişiyor. Gün geliyor, işimize veya çocuklarımızın okuluna göre seçimlerimiz şekilleniyor. Sonra bir bakıyoruz, doğaya veya denize yakın olmak daha önemli oluyor. Eskiden odalara sığmak mümkün değilken, artık pratik ve minimal bir yaşam istediğimizi fark edebiliyoruz. Tüm bu dönüşümler bazen bizi yeni evlere, yeni şehirlere, bazense ilk başladığımız noktaya geri götürüyor.

EDDA Architecture imzası taşıyan bu stil sahibi ev de benzer bir hikâyeyi barındırıyor. Kurumsal hayatta üst düzey yönetici olarak çalışan genç çift, pandemi sürecine ve yoğun iş temposuna çözüm olarak, yıllar önce oturdukları eve geri dönmeye karar veriyorlar. Maslak Mesa Sitesi, şehir merkezinde bulunmasına rağmen, sahip olduğu orman manzarası ve gürültüden uzak konumu ile çiftin, on sekiz yaşındaki oğulları ile tekrar hayatlarının bir parçası oluyor. EDDA Architecture’ın kurucusu Eda Tahmaz ile bir araya gelen çift, eski evleri ile ilgili yeni beklentilerini net bir şekilde aktarıyorlar: “Ev sahipleri, yoğun iş temposunun arasında, ev ve ofis konforunu bir arada yaşayabilecekleri, estetik ve fonksiyonelliği uyum içinde barındıran bir yaşam alanı tasarlamamızı istediler.” Projelendirme ve tasarım sürecinin keyifli ve hızlı ilerlediğine değinen Tahmaz, proje üzerinde tüm detaylara karar verip kısa süre içinde uygulama aşamasına geçildiğini anlatıyor: “Ev sahiplerine farklı plan alternatifleri ve malzeme paftaları sunuldu. Ardından, her aşamasında farklı kararların alındığı konsept projesi ve üç boyutlu fotogerçekçi görseller ile ilerledik.

Ev sahiplerinin sanat eserlerine olan merakı ve uzun yıllar içinde oluşturdukları koleksiyon tasarım sürecinde yönlendirici birer unsur oldu. Kullanılacak sanat eserlerini ev sahipleri ile beraber yaptığımız tasarımın içerisine renk ve doku bütünlüğü oluşturacak şekilde yerleştirdik. Örneğin, İbrahim Balaban’ın ve Mesut Karakış’ın eserleri salonda odak noktamızı oluşturdu. Mustafa Ayaz tablosu da aynı şekilde evin giriş bölümünün renk, doku ve malzeme seçiminde ilham kaynağı oldu.” Proje aşamasında ve tasarım sürecinde sanat eserlerinin belirleyici özelliği sebebiyle, EDDA Architecture ekibi evde homojen, içindeki eserler ile yarışmayan, sakin ve rafine bir stil kurgulamış. Evin genelinde, zeminde ve duvarlarda gri ve kahvenin tonları kullanılarak bu unsur ön plana çıkarılmış. Doğal dokulu malzemeleri her zaman tercih ettiklerini söyleyen Tahmaz, bu projede de ağırlıklı olarak natürel ve isli meşenin yanı sıra, Carrara ve silver grey doğal taşlar kullanıldığını belirtiyor.

Evde revize edilen mekânlardan ilki giriş bölümünde gerçekleşerek, burada bir vestiyer ve ayakkabılık alanı oluşturulmuş. Ayrıca misafir tuvaleti ihtiyacından ötürü, günlük kullanıma da hizmet edecek şekilde, hem antreden hem de genel banyodan girişi olan ortak bir tuvalet alanı oluşturulmuş. Mutfak, hem ada çevresinde hem de adaya bağlı yemek masasının oturma bölümünde, aile fertlerinin birlikte vakit geçirebileceği keyifli bir mekân olarak tasarlanmış.

Evden çalışma sürecinde, güzel bir toplantı alanı sağlaması nedeniyle de çiftin sevdiği köşelerden biri oluyor burası. Ebeveyn yatak odası ve banyosu tasarlanırken, mevcut planlamanın tüm şartları zorlanarak, ev sahiplerinin istekleri doğrultusunda, yeterli ölçülerde bir giysi odası ortaya çıkarılmış. Salonda ise, evin genel kompozisyonuna uyumlu, özel parçalardan oluşan az sayıda mobilya üzerinden kurgu yapılırken, sabit mobilyaların tüm tasarım ve uygulaması EDDA Architecture imzasını taşıyor. Hem konut hem de ofis projelerinde yenilikçi ve yaratıcı çözümler üretmeye önem verdiklerini söyleyen Eda Tahmaz, “Bu projede de ev sahiplerini iyi anlayarak, istek ve öngörülerini kendi mimari anlayışımız ve bilgimiz ışığında süzerek, rahat ve özgün bir ev yarattığımıza inanıyorum,” diyor.

Hazırlayan: IŞIL KARAHANOĞLU

Fotoğraf: ERHAN TARLIĞ

SON YAZILAR

BENZER YAZILAR