Kontra Mimarlık, Rönesans Holding Genel Merkezi’nde şirket çalışanlarının kurumsal hiyerarşiye takılmadan kendilerini özgürce ifade edebilecekleri, yaratıcılığı artıran detaylarla şekillenen, doğanın iç mekânlara taşındığı dinamik bir tasarıma imza atmış.
Yakın zamanda gerçekleştirdiği bir proje ile A’Design Award & Competition’da Silver A’Design ödülüne layık görülen Kontra, İstanbul merkezli bir mimarlık ofisi. Ağırlıklı olarak konut, ofis ve ticari projelere imza atıyorlar ve aynı zamanda da mobilya koleksiyonları mevcut. Tasarımın farklı ölçeklerinde çözüm üreten, bütüncül bakış açısı ile mekânlara hayat kazandıran ofisinin kurucusu İç Mimar Gülşah Cantaş ile yeni tamamladıkları Rönesans Holding ofis projesi hakkında konuştuk.
İşveren ile nasıl bir araya geldiniz? Proje tasarım ve uygulama süreçlerinden bahseder misiniz?
Daha önce yaptığımız ofis ve co-work projelerini referans alarak bize ulaştılar. Konsept proje, avan proje ve uygulama projesinin fazlarını eş zamanlı olarak yürütmeye çalışarak projeyi 7 ayda tamamladık.
Sizden beklenti ne yönde idi?
Çalışanların kendini rahat ve huzurlu hissederken verimli olabilecekleri, kent yaşamının karmaşasından uzak hissedebilecekleri, ofis içi sosyalleşmeye imkân tanıyan, farklı çalışma alanlarının yaratıldığı yeni nesil ofis tasarımı vizyonu ile yola çıktık.
Ofis alanı kaç metrekareden oluşuyor? Mekâna herhangi bir yapısal müdahalede bulundunuz mu?
Ofis, başkanlık alanı ile birlikte 3 kat ve 5.000 metrekareden oluşmakta. Mekânı kaba inşaat halinde teslim aldık. Bina yönetmeliğine uygun olarak tasarım sürecimizi geliştirdik. Yapısal müdahalelerden ziyade kullanıcının en iyi yaşam standartlarına sahip olacağı, en yüksek konforda çalışabileceği bir ofis tasarlamaya özen gösterdik.
İlham kaynaklarınız neler oldu?
Başlıca ilham kaynağımız insan. Çalışanların wellbeing konseptini en yüksek seviyede hissetmesi önemliydi. Yeni nesil ofis tasarımı kullanıcı odaklıdır. Çalışanların nerede ve nasıl çalışmak istediklerini seçmelerine olanak tanıyan çeşitli çalışma alanları sağlar. Yeni nesil ofisler, çalışanlar için sosyalleşme, mola mekânları, gizli görüşme yaparken rahatsız edilmeyecekleri telefon kulübeleri ve hatta beyin fırtınası için tasarlanmış çeşitli mekân alternatifleri sunar. Farklı çalışma alanları çalışanların motivasyonunun artmasına yardımcı olan zihinsel ve psikolojik avantajlara sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda işyeri refahı için önem arz eden hareketli çalışmaya da teşvik eder.
Ofiste bolca bitki yer alıyor. Biyofilik tasarımın ofis alanları için avantajı nedir?
Biyofili hipotezi, insanların doğuştan ruhunda var olan, doğa ve doğa unsurları ile ilişki kurma yatkınlığı olarak tanımlanıyor. İnsanın doğa ile koparılamaz bağları olduğu bilinse de günümüzde yapıların pek çoğu biyofilik açıdan eksik ve bu eksiklik beraberinde birçok olumsuzluk getirmekte. Özellikle modern hayatın getirmiş olduğu “yapay” alanlarda yaşama gerekliliği, doğaya daha fazla ihtiyaç duyulmasına neden oluyor. Araştırmalar, doğal izleri barındıran mekânların, sınırlı doğa özelliklerine sahip kentsel ortamlara göre daha düşük kaygı, öfke, gerilim, yorgunluk, daha fazla duygusal restorasyon sağladığını bildiriyor. Biyofilik tasarım prensiplerini kullanarak insan ruhuna kodlanmış olan doğanın yapay mekânlardaki eksikliğini gidermek hedeflenmekte. Doğa ile bağlantı kurulduğunda tetiklenen fizyolojik bazı tepkiler var. Örneğin, kaslar gevşiyor, kan basıncı düşüyor ve stres hormonu ortadan kalkıyor. Bu sayede zihin rahatlıyor, yaratıcılık, konsantrasyon, üretkenlik ve verimlilik artıyor.
Sanat eserlerinin de tasarımda önemli yerinin olduğunu görüyoruz. Eser seçimlerinizi neye göre yaptınız?
İşyerinde sanat sergilemek çalışanların performansını, ruh halini ve fiziksek refahını yükseltebilir ve ayrıca çalışan ile müşteri arasındaki kişilerarası bağları güçlendirir. Bu çok önemli çünkü uzun çalışma saatleri stres ve gerginlik yaratıyor. Çalışanlar uzun süre yüksek konsantrasyon ile çalıştıklarında bilişsel olarak yorgun düşerler. Sanat eserlerini izlemek çalışanların zihinsel enerjilerini geri kazanmalarına ve stresi azaltmalarına yardımcı olur. Zihinde bir mola vererek odaklanmayı, keskinliği ve motivasyonu geliştirir. Biz Rönesans Holding Genel Merkezi projesinde çözüm ortağı olarak Collab Studio ile iş birliği yaptık.
Hazırlayan ÇİĞDEM HASANOĞLU
Fotoğraf İBRAHİM ÖZBUNAR