Cape Town’un lüks konutları ile ünlü Bantry Bay bölgesinde konumlanan ARRCC imzalı villa, dünyanın en güzel manzaralarından birine sahip. Lüks ve konforu mükemmel bir denge ile sunan evin ilham veren mekânlarında rüya gibi bir dekorasyon yolculuğuna çıkıyoruz.
Mouille Point, Green Point, Sea Point, Fresnaye, Bantry Bay, Clifton, Camps Bay, Bakoven gibi semtlerden oluşan, lüks konut ve otelleri ile meşhur The Atlantic Seaboard, Cape Town’un batı sahil hattını tanımlıyor. Bu hattın en gözde lokasyonlarından biri olan Bantry Bay’de eşsiz okyanus manzarası ile büyüleyen bir villaya konuk oluyoruz.
Hâlihazırda inşa edilmiş fakat bölgenin nimetlerinden yeterince faydalanamayan bir halde ARRCC ekibine teslim edilen yapı neredeyse baştan yaratılmış. Ev sahibi genç çift, okyanus manzarasının tadını çıkarırken açık hava yaşamının sınırlarını zorlayacak dinamik bir tasarım beklentisindeymiş. Mevcut yapının her noktasının işlevsel bir şekilde kullanılması konusunda ısrarcı olmuşlar. Fakat öte yandan evin Bantry Bay bölgesinin en yoğun noktalarından birinde konumlanıyor oluşu mahremiyet konusunu da önemli hale getirmiş.
Ev sahiplerinin mutfak, yemek odası ve oturma odasının tek bir alanda olmasını istemeleri tasarıma yön veren ilk karar olmuş. Bütün bu mekânları bir arada toplayan kat “aile katı” olarak tanımlanmış. Bir alt katta daha dramatik bir stile sahip eğlence katı yer alıyor. Ev sahibi çift bu katta arkadaşlarını ağırlıyor. Kapalı ve açık alanlara sahip havuz terası farklı sosyalleşme alanlarına sahip. Eğlence alanı, cömert bir barın da bulunduğu açık hava barbeküsünün hemen yanında yer alıyor. Havuz güvertesinin batı ucundaki çardak, ev sahiplerinin günün her anında sonsuz ufuk manzarasının tadını çıkarmalarını sağlıyor. Evin iki katı dikey düzlemde bakıldığında dördüncü ve beşinci katta konumlanıyor. “Çift hacimli ana yaşam alanı, farklı zemin seviyeleri ve düzlemlerle hem dinamik hem de heykelsi bir kompozisyon sunuyor” diyor ARRCC Direktörü Mark Rielly.
Doğrudan okyanus manzarasıyla ilgili olan bu kurgu, kırmızı dikdörtgen baca ve Nero Marquina mermeri ile kaplı duvarla çerçevelenmiş. Su ögesinin başrolde olduğu yemek alanı, heykelin odak noktası olduğu bahçe avlusuna açılıyor. Birkaç adım aşağıda, ebeveyn yatak odasının çalışma bölümünün altına yerleştirilmiş cam cepheli şarap mahzeni var. Farklı yaşam seviyelerini birbirine bağlayan harici merdivenin yanı sıra binayı dikey olarak birbirine bağlayan cam bir asansör de mevcut. Evin altıncı katında kendi banyoları bulunan ebeveyn yatak odası ve çocuk odaları yer alıyor ve bütün bu odalar da 180 derecelik okyanus manzarasına sahipler. Evin dekorasyonu ise son derece zahmetsiz ve şık bir bakış açısının ürünü.
ARRCC’nin çabasız şıklığı yansıtan mekâna özel mobilyaları 20. yüzyılın ikonik parçalarıyla yan yana getirilerek başarılı bir füzyona imza atılmış. Ahşap ve renkli mozaik kaplamalar zengin vurgular olarak tasarımı tanımlıyorlar. Farklı dokulardaki taş duvar kaplamaları iç ve dış mekânların duvarlarını süslüyor. Oturma odası, yemek odası ve mutfağı içeren alandaki panjurlu beton yüzey pürüzlü yapısıyla tezat oluşturuyor. Ev sahiplerinin eklektik sanat koleksiyonundan parçalar ise evin farklı noktalarında karşımıza çıkıyor ve modern mimariye dinamik bir fon oluyorlar.
Hazırlayan: Çiğdem Hasanoğlu
Fotoğraf: Adam Letch