Jouw Wijnsma ve Martin Kullik’in 2012 yılında temellerini attığı Steinbeisser girişimi yemek yemeye dair kanıksadığımız her şeyi sil baştan sorgulatan bir bakış açısıyla görülmemiş bir işe imza atıyor.
Yemek yapmak, yemek yemek, bir sofrayı paylaşmak… Her gün arka arkaya üstüne düşünmeden hayatımızın bir parçası olan bir eylemi alarak ondan keyif almamızı sağlayacak, sorgulatacak yeni bir deneyime evriltme amacıyla yola çıkan Steinbeisser, bu amaçla sanatçıları ve şefleri buluşturduğu bir dizi etkinliğe imza atıyor.
Sanatçıların ellerinden çıkan ve günlük hayatın sofra adabına, bildiğimiz fonksiyonlara uymayan çatal, bıçak, kaşık, tabak ve servis elemanlarıyla kullanıcı ve sofra arasındaki ilişkiyi sorgulatan, zaman zaman sinirlerinizi test eden, kimi zaman güldüren ama her zaman diyalog başlatan bütüncül bir deneyim yaşatmayı başarıyorlar.
Etkinlikte servis edilen tamamı lokal organik üretim malzemelerle hazırlanmış bitkisel bazlı (vegan) yemekler sanatçıların yaratımı olan sofra aksesuarlarıyla şekilleniyor. Böylece doğa, sanat, tasarım ve gastronominin birleşmesiyle modern mutfağın en yüksek formuna şahit oluyoruz. Sizi yanınızdakine yardım etmeye zorlayan bir çatal, ancak iki kişi beraber kullandığında işlevini yerine getirecek çift başlı bir kaşık, porsiyonlarınızı sorgulatan bir tabak…
Steinbeisser, her yılın buluşmasıyla formlarına aşina olduğumuz bu günlük yaşamın sıradan objelerini avangart birer tasarıma dönüştüren Jouw markasıyla da benzer bir deneyimi evlerimize taşıyor. Markanın sunduğu ürünler “güzel” birer parça olmanın ötesinde sürdürülebilir bir yaklaşımla hayat buluyor. Her biri metal, taş, ahşap, toprak gibi doğal materyaller kullanılarak lokal üreticiler tarafından üretilmiş. Bu malzemeler çoğunlukla yine yerel kaynaklardan bulunmuş, geri dönüştürülmüş veya upcycle edilmiş malzemeler. Ürünlerde kullanılan boya, vernik, yapıştırıcı gibi parçalar bile organik ve çevreye zarar vermeden toprakta çözünebiilir materyallerden seçiliyor.
Hazırlayan HAZAL BALASAR