Tuğla kahvesinden canlı kırmızıya uzanan ve geniş bir ton aralığına sahip olan terakota, tüm alanlarımızda yerini almaya başladı.
Yapısı, rengi ve dokusu ile sıcak bir atmosfer yaratan bu malzeme sayesinde iç ve dış mekânlar arasındaki sınırlar kalkıyor.
Terakota konseptinin başlıca unsuru olan tuğla duvarın yarattığı sıcak etki, ceviz ile güçlendirilmiş. Modern, minimal ve endüstriyel üslupta mobilyalar etnik detaylarda kumaş ve desenlere sahip aksesuarlarla sofistike bir uyum yaratıyor.
İtalyanca’da “pişmiş toprak” anlamına gelen terakotanın referans noktalarından biri tarih öncesi sanatta karşımıza çıkıyor. Bilinen en eski çanak çömlek parçaları MÖ 24.000 yılına kadar uzanıyor. İlginç bir şekilde, bu ilkel eserlerin, sanatta ne kadar yaygın olarak kullanıldığını gösteren, Paleolitik döneme ait pişmiş toprak figürleridir. Belki de, terakotanın tarihte en meşhur kullanımı, 8.000’den fazla asker ve 520 attan oluşan pişmiş toprak figürlerinin görkemli bir koleksiyonu olan Çin’in Terakota Ordusu’dur. Bu malzemenin heykel ve diğer tüm figürlerde bu kadar yoğun kullanımının sebebi, kalın ve dövülebilir dokusundan kaynaklanıyor. Aynı zamanda binalarda yangın riskini azaltan bir malzeme. İç mekânda ise pişmiş toprak saksılarda ve dekoratif yemek tabakları yapmak için yaygın olarak kullanılmış. Şimdi ise terakota tarihinin tamamen dışında ve çok farklı şekillerde karşımıza çıkıyor.
Bu terasta terakota tonlarının beyaz ile dengelenmesi ile rahat ve iddialı bir görünüm elde edilmiş.
İskandinav, bohem, etnik, modern ve daha birçok üslupta terakota, tüm mekânlara zarif ve derin bir etki katıyor. Özellikle dış mekân ve bahçe düzenlemelerinde duvar boyası olarak terakota kullanımı ile geleneksel desenli kumaşların birlikteliği son derece bohem ve sakin bir atmosfer yaratıyor. Kendinizi neredeyse Meksika ve Fas’ta özgün bir mekânda gibi hissetmek istiyorsanız değişik tür ve ebatta kaktüslerinizi pişmiş toprak saksılarda farklı yüksekliklerde yerleştirin.
Toprak tonlarının rahatlatıcı yönünü ortaya çıkaran bu tasarımda, uçuk pembeler, vizon tonlarda halatlar, hasırlar ve etnik desenli kilimle bohem etki artırılmış.
Çizgili karışık desenli kilimler, kumaş ve kırlentler ile mekânın geleneksel etkisini güçlendirebilirsiniz. Bu trendin ana teması, dış ve iç mekânı birleştirmek, sınırları kaldırmak olduğu için, genellikle dış cephelerde kullanılan püskürtme sıva tekniğinin iç mekânda kullanımı sıklıkla karşımıza çıkıyor. Terakota tonlarında duvar boyasını iç mekânda teras etkisini ortaya çıkarmak için dokulu bir şekilde uygulayabilirsiniz.
Toprak tonları, el yapımı ahşap mobilyalar, etnik desen ve formlara sahip saksı, şamdan, tepsi gibi aksesuarlarla tam anlamıyla bohem bir atmosfer yaratılmış. Bu stili güçlendiren en önemli unsurlardan tropik bitkiler ve eskitilmiş etnik desenli kilimler, sade hatlarda koltuk ve kumaşlarla nötrlenmiş.
SICAK SOĞUK DENGESİ
Oldukça sıcak bir ton grubuna sahip olması sebebiyle terakotayı, soğuk ve nötr tonlarla bir araya getirmek dengeleyici bir yaklaşım olacaktır. Beyazın ağırlıkta olduğu bir mekânda terakota sakin ve huzurlu bir etki yaratabilir. Ancak sadece sıcak tonlar bunaltıcı olabilir. Bu nedenle, bu tip mekânlarda soğuk renklerden destek alabilirsiniz. Bu sezon oldukça zıt olan çivit mavisi ve terakota bir arada kullanılıyor. Minimal mobilya ve aksesuarlarda sıklıkla karşımıza çıkan bu birleşime duvar ve kumaşlarınızda yer vererek mekânınızda bohem ve minimal etkileri bir araya getirebilirsiniz.
TREND ÖNERİSİ
Trendi yaratmak için tüm bu sıcak tonlara çivit mavisini ekliyoruz. Duvarlarınızı beyaz sevseniz bile, her zaman bu trendi uygulayabilirsiniz. Aksesuarları, pencere dekorasyonunda, mumlarda, yastıklarda veya yemek sandalyesinde olduğu gibi taş mavi renklerinde kullanarak, soyut bir sanat eseriyle bile bu renk paletini kolaylıkla birleştirebilirsiniz.
TERRAZZO
Terakota temasında karşımıza çıkan bir diğer malzeme ise terrazzo. 2019 yılının en baskın trendlerinden terrazzonun, mermer gibi doğal taş kalıntılarından yapılan diğer malzemelerle oluşturulan türlerinin yanı sıra, geri dönüştürülmüş plastik, cam veya organik atıklardan oluşturulan türleri de bulunuyor. Çevre dostu olması yönüyle de terrazzo popüler bir unsur olarak geri döndü. Yalnızca bir kaplama malzemesi olarak değil, kumaşlarda, objelerde ve duvar kâğıtlarında da terrazzo desenini kullanabileceğiniz birçok ürün bulabilirsiniz. Bu kadar trend olma sebeplerinden birisi de hareketli etkisi ve eğlenceli renk karışımlarıyla, bir çok renk grubu ve temaya kolaylıkla uyum sağlayan bir malzeme oluşudur. Terakota renk grubunun sade, dingin ve sıcak etkisiyle, terrazzonun canlı, modern birlikteliği mekânınızda oldukça özgün bir etki yaratacaktır.
ETNİK VE BOHEM
Terakota trendi ile birlikte kullanılan önemli bir materyal, çini mozaiklerdir. Geleneksel motifler içeren çini mozaikleri duvar ve zemin kaplamalarında, mutfakta tezgâh arasında kullanarak, terakota tonlarında bir duvar boyası ya da mobilyalar ile bir araya getirebilirsiniz. Bu mobilyaların detaylarının sadeliği ve süslemesine göre mekânı minimal ya da eklektik hale getirmek mümkün. Terakotanın bu anlamda etkisi size derinliği olan ve sıcak bir mekân yaratmak olacaktır. Küçük mavi el yapımı çiniler ile terakotanın birleşimi konusunda önemli bir tasarım ipucu da, duvar kaplamanızda kullandığınız mozaik döşemelerin aynısına zeminin bir kısmında da yer vermeniz olacaktır. Zemin döşemelerinde bölgesel mozaik kullanımları da oldukça öne çıkıyor. Bu şekilde birden fazla trendi bir arada dengeleyebilirsiniz. Özellikle mutfak dekorasyonunda, tezgâh arasında önerebileceğimiz çini mozaiklerin üst sathını terakota tonlarında bir duvar ya da dolap ile tamamlayabilirsiniz. Bu şekilde, bir yüzeyin stabil desenini kıran mimari bir hareket kazandırmış olacaksınız.
Toprak tonlarının sıcak etkisi çivit mavi ile dengelenerek, minimal, klasik ve bohem tarzın bir araya getirildiği eklektik ve dingin bir atmosfer yaratılmış. ALTTA Toprak tonları ve pastel tonlar yarattıkları rahatlık ve huzur dolu etkiyle yatak odası dekorunda yoğun bir şekilde tercih ediliyor. Keten kumaştan nevresimler, altın tonlarda aydınlatma ve mermer, taş gibi doğal malzemelerden minimal objelerle özgün birlikteliği karşımıza çıkıyor.
PRIMITIF SANAT OBJELERİ
Bu trendin önemli detaylarından birisi de primitif dönemi andıran ilkel pişmiş toprak objelerin mekânda kullanımıdır. Tam anlamıyla şekillendirilmemiş, ya da yarım bırakılmış bir etki yaratan, çok detaylandırılmamış kaba figürler mekânın sanatsal ve etnik dokusunu güçlendiriyor.
